Köken itibariyle Arap coğrafyasında hayat bulan Leylâ ile Mecnûn hikâyesi başta Türk edebiyatı olmak üzere, bütün İslâm edebiyatlarında kendisine yer bulmuştur. Bu hikâyeyi kaleme almayanların bile bazı aşk serüvenlerinde temiz aşklara örnek olarak andığı, mazmun olarak değindiği bir kıssadır. Makalede Nizâmî1 ve Lârendeli Hamdî’nin2 mesnevileri tanıtılacak, her iki eser olay örgüsü, şahıs kadrosu, mekân ve zaman bakımından kıyaslamaya tabi tutularak Lârendeli Hamdî’nin Nizâmî’den ne kadar ölçüde etkilendiği veya ayrıldığı gösterilmeye çalışılacaktır. Bunun yanında Lârendeli Hamdî’nin Nizâmî’den tercüme ettiğini düşündüğümüz beyitler Nizâmî’nin beyitleriyle birlikte tablo şeklinde verilecektir