1960'lı yıllara kadar sermaye, üretime katılan makine ve teçhizat gibi fiziksel degerleri nitelemekte iken, beseri ve sosyal sermayenin de iktisat literatüründe yerini almasıyla sermaye kavramının yeniden tanımlanması geregi ortaya çıkmıstır. Klasik iktisat ögretisinde fiziksel boyutuyla degerlendirilen sermaye, bugün üretime pozitif katkısı olan her türlü maddi ve maddi olmayan iktisadi degerler ile birlikte nitelendirilmektedir. Bu baglamda ekonomik kalkınma, fiziksel sermayenin yanı sıra insanın gelisiminin, iliskilerinin ve yasam kalitesinin, bireyin yasadıgı kurumsal yapıyı olusturan sosyal ve beseri tüm dinamik faktörlerin etkilesimi altında belirlenmeye baslamıstır. Gelisen sermaye kavramı ile birlikte kalkınma politikaları ...