The impact of olympic games on the host city

19. Yüzyılın sonlarında olimpiyatların yeniden canlanması ile birlikte, oyunlar dünyanın en büyük spor olayı olarak ortaya çıkmıştır. 1980 sonrası dönemde ise kentlerin küresel alanda bir yer edinmek adına birbirleriyle rekabete girmeleri ile değerlendirildiğinde oyunlar bir spor faaliyeti olmanın ötesinde anlamlar taşımaktadır. Oyunların ölçeği ve önemi ev sahibi olacak kentin altyapısı ve organizasyonu için büyük tehdit ve fırsatları içermektedir. Olimpiyatlar gibi büyük organizasyonlara ev sahipliği yapmak isteyen kentler olimpiyatları kentsel dönüşümlerinin ve ekonomik gelişmelerinin bir aracı olarak kullanmakta ve bu süreç beraberinde “kazananlar” ve “kaybedenler”ini yaratmaktadır. Bu çalışma, olimpiyatlar ve kentler arasındaki ilişkiye tehditler ve fırsatlar olarak iki yönlü bir bakış açısı ile bakmayı amaçlamaktadır. Bu doğrultuda çalışmada olimpiyatların tarihçesine kısaca değinildikten sonra, olimpiyatların ev sahibi kent üzerindeki etkileri küreselleşme politikaları çerçevesinde mekânsal, ekonomik ve toplumsal boyutu ile ortaya konulmaya çalışılacaktır.With revival of Olympics at the end of 19th century, the games have become one of the biggest sports events. The games have had a meaning beyond being a sports activity with the cities competing with each other ın order to gain a place in the global arena in the post 1980 period. The scale and significance of games pose both threats and opportunities for infrastructures of the host cities. Cities willing to host big organizations such as Olympics use them as an instrument for their urban transformations and economic developments and this whole process creates ‘losers’ and ‘winners’. The study aims to analyze the relationship between the cities and the Olympics on the basis of threats and opportunities. After a brief history of the Olympics, the effects of the Olympics on the host cities are studied in terms of spatial, economic and social dimension within the framework of globalization policies