Bu çalışmada, Abdülhak Hâmit’in Hacle adlı yapıtından ve Romantizm akımından yararlanılarak eşi Fatma Hanım’ı kaybettikten sonra içine düştüğü karamsarlıktan tekrar yaşama dönmesi ele alınmaktadır. 1852’de doğan Abdülhak Hâmit Tarhan, kendisini ikiye bölünmüş bir toplumda bulur. Çok sevdiği Fatma Hanım’ı kaybettikten sonra da dışarıda reel olarak yaşadığı ikilemi bu kez iç dünyasına taşır. Umut-umutsuzluk, yaşam-ölüm, varlık-yokluk arasında bocalayan şâir, kendini sanata vererek eşinin önce hastalığından sonra da ölümünden duyduğu acıyı Romantizm akımının da etkisi altında Bunlar Odur, Makber, Ölü ve Hacle adlı kitaplarında dışa vurur. Bu eserlerinde öte dünyadan bu dünyaya doğru bir yönelişi ortaya koyan Hâmit, metafizik ve felsefeyi de şi...