Ekonomik gelişme tüm ülkelerin nihai hedefleri arasında yer almaktadır. Ülkeler ekonomik koşulları doğrultusunda ilerleme kaydetmekte, geleceklerini daha sağlam temellere konumlandırmaktadırlar. Bu konumlandırmada tarımın yeri ve önemi ise büyüktür. Ancak dünya nüfusunun büyük çoğunluğunun kentlere yönelmesi, kentlerin artan cazibesi ve iş olanakları, tarımsal faaliyetlerin yerini sanayi ve hizmet sektörüne bırakmasına, kır ve kent arasındaki uçurumun giderek daha da büyümesine neden olmaktadır. Kırdan kente göç dalgaları kent nüfusuna ciddi anlamda baskı uygularken, artan kirlilikle beraber yapılaşma faaliyetleri neticesinde her geçen gün yok olan yeşil alanlar, kentleri adeta yaşanmaz mekanlar haline getirmektedir. Oysa kırsal alanlarda ...