Osmanlı Devleti, Hanefî mezhebinin görüşlerini uygulama konusunda uzun süre ısrarcı olmuştur. İlk dönemlerinden itibaren Osmanlı Devleti, genelde Hanefî mezhebinin görüşlerini ihtiva eden muteber fıkıh ve fetva kitaplarını yasama ve hukuk işlerinde kullanmıştır. Bu sebepten diğer mezheplerin görüşlerine mümkün mertebe müracaat edilmemiştir. Hukûk-ı Âile Kararnâmesinde yüzyıllarca tavizsiz bir şekilde uygulanan Hanefî mezhebinin bazı görüşlerinden vazgeçilip diğer Sünni mezheplerin görüşleri kanunlaştırılmıştır. Bu nedenle Hukûk-ı Âile Kararnâmesinde Hanefî mezhebinin görüşleri dışında kanunlaştırılan fıkhî görüşlerin tespiti ve düzenlemenin yapılış gerekçelerinin tespiti önem arz etmektedir. Bundan dolayı kanun çıkarılırken Hanefî mezhebi d...