KUM BOYAMA SANATININ RENK BAĞLAMINDA İNCELENMESİ

Birey hayata başlama evresinde dünyayı renkli bir yer olarak karşılar. Görme yetisinin sunduğu sistem her nesnenin bir rengi olduğu algısını beyne iletmektedir. Bu görme ve algılama yetisi günlük yaşamında hatta rüya safhasında bile renk mevcuttur. Bilimsel çalışmalar yeryüzünde 2,3 milyon ayırt edilebilir rengin olduğu konusunda çalışmaları sunmaktadır. Renklerin bu rakamlardan daha fazla olası kombinasyonlarının olduğunu bu çalışmalarda yer almaktadır. Renk konusu hayatımızın her alanında etkinliğini göstermekle kalmıyor giydiğimiz kıyafetten kullandığımız araçların tercih edilmesine kadar dışsal nesnelerden başlayan renk kavramı duygularımıza ve estetik yargılarımızın anlamsal ifadeleri oluyor. Rengin beyinin renk uyaranları yani renk fizyolojisi ve sinir bilimi konusu ise bilimsel sahada uzun zamandır çalışmalarını sürdürmektedir. Sanat bağlamında da renk konusu temel teşkil etmektedir. Sanatçının eserinde renk olgusunu ve eserdeki oluşturacağı anlamsallık boyutunun çok ötesinde bir algı metaforu olduğu günümüzde yadsınamaz bir gerçektir. Eserdeki renk kavramının sadece estetik değerler düzleminde ele alınamayacağı ve rengin birçok yönü üzerinde önemli sayıda bilimsel araştırma yapılmıştır. Kum boyama sanatı bağlamında da renk konusu oldukça önem arz etmektedir. Bu konuda çok sayıda örnek verile bilmektedir. Kum boyama sanatında da iki boyutlu düzlemde yapılan eserde renk uygulamalarında sadece estetik değer ve renk armonisinin ötesinde bir boyut taşımaktadır. Bu çalışmanın asıl özünü Kum boyama sanatında kullanılan renklerin seçimi ve bu renklerin insanın görsel algı boyutlarının farklı bağlamda etkilerinin incelenmesi oluşturmaktadır