AZERBAYCAN CUMHURİYETİ HÜKUMETİ ENERJİ İHRACATI ÇEŞİTLENDİRME POLİTİKASI

20. yüzyılın 80 li yıllarının başlarında SSCB'nin dağılmasıyla Azerbaycan devletinde başlayan siyasi süreçler Ermenistanın toprak iddialarının saldırganlığı Dağlık Karabağ'da Ermeni ayrılıkçılığının güçlenmesi, ülkenin ekonomisine ve kültürel yaşamına ağır darbeler vurdu. Üretim hızla düşüyor ve ekonomik durgunluk derinleşti. Cumhuriyet sanayisinin lokomotif kolu olan petrol sanayisinde durum vahimdi. Site zararla çalışıyordu. Dört binden fazla kuyuda petrol üretimi durdu. Gama makinelerinin %80'inden fazlası çalışmıyordu. 1992'de sadece 11 milyon ton petrol çıkarıldı. Yeni açık deniz petrol sahalarının işletilmesine başlamak için cumhuriyetin karşılayamayacağı önemli yatırımlar gerekiyordu. Azerbaycan halkının milli lideri Haydar Aliyev Hazar Denizi hidrokarbon ürünlerinin dünya pazarlarına ihracı için çeşitlendirilmiş ve çok değişkenli enerji koridorları ve güzergahları konusuna ilk günden itibaren büyük önem verdi. Azerbaycan petrol ve gaz ürünleri için Türkiye ve Avrupa pazarlarına bağımsız ihracat rotaları geliştirmenin yanı sıra geçmişte jeopolitik alanı paylaşan ülkelerin iç pazarlarında da yer edinmeye yönelik faaliyetlerde bulunmaktadır. Bu faaliyet çerçevesinde uygulayacağı ulusötesi enerji politikasının ana yönlerinden biri Karadeniz havzasının ve komşu Gürcistan da dahil olmak üzere Sovyet sonrası alanın diğer ülkelerinin enerji rezervlerinin sağlanmasına yakından katılmaktır. Azerbaycan hükümeti enerji güvenliği açısından ihracat koridorları ve boru hatlarının bölgesel güvenlik konularını ana faktör olarak vurguladı. Bu nedenle, güvenlik açısından dünyanın ve bölgenin çoğu ülkesinin çok uluslu şirketlerinin anlaşması batı yönünde Bakü-Tiflis-Ceyhan, Bakü-Supsa petrol ve Bakü-Tiflis-Erzurum gaz seçeneklerine dayanmaktadır.Azerbaycan, kendisi ve komşuları için enerji güvenliğini sağlayan bir ülkedir