Kadın Ekonomisi

Küresel boyutta kadınların sahip oldukları ekonomik fırsatlar erkeklere göre çok daha azdır. Kadınlarda işgücüne katılım oranları erkeklere göre çok daha düşüktür. İstihdamda yer alabilen kadınlar ise ücret eşitsizliği ile karşı karşıyadır. Yine kadınlar erkelere göre daha fazla kayıt dışı çalışmak zorunda kalmaktadır. Kadın istihdamında kayıt dışılığın yüksek olması sosyal güvenceden yoksunluğu, daha düşük ücreti ve riskli işlerde çalışmak anlamına gelmektedir. Benzer şekilde Kadınlar finansal hizmetlere erkeklerle aynı erişime sahip değiller.Ancak dünya nüfusunun yüzde 50’sini oluşturan kadınlar, finansal ürün ve hizmetlere erişimde erkeklere göre geride kalmaktadır. 2011 - 2014 yılları arasında hem erkekler hem de kadınlar için finansal katılımda önemli ilerlemeler kaydedilmesine karşın cinsiyet eşitsizliği devam etmektedir. Küresel ölçekte Cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesi için finansal kapsayıcılık bir katalizör görevi görebilir. Ekonomik kapsayıcılığın artması aynı şekilde finansal kapsayıcılığın da artmasına yol açabilir. Dolayısıyla toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadelede kadınları ekonomik ve finansal açıdan kapsayıcı politikalar hükümetlerin önceliği olmalıdır. Toplumsal cinsiyet verilerinin toplanması, kalitesi ve kullanımındaki boşluklar, farkındalığın artması ve bu verilerden yararlanılarak stratejilerin geliştirmesinin önünde büyük bir engel teşkil etmektedir. Cinsiyet verileri, finansal hizmet sağlayıcıların toplumsal cinsiyete dayalı finansal içerme açığının doğasını ve kadın pazarı fırsatını anlaması ve kadınlara özel çözümler oluşturması için kilit önemdedir. Ayrıca, politika yapıcılar için kadınların finansal katılımını artıran politika müdahaleleri tasarlamaları ve izlemeleri için kritik bir girdidir. Bu amaçla çalışmada Türkiye’de ve dünyada kadınların finansal kapsayıcılık açısından mevcut durumları finansal kapsayıcılığı ölçmek için kullanılan göstergelerle tespit edilmeye çalışılacaktır.