The experiences of migrants from Karaman who migrated to Europe

Yök tez no: 7413942.Dünya savaşının ardından Avrupalı devletler ekonomik olarak zarara uğramıştır. Ekonomik yıkımlar ve iş gücü ihtiyacı sonucunda Türkiye'nin kırsal kesimlerinden Avrupa'ya göçler yaşanmıştır. Göçmenler Avrupa'da yaşamın çekici faktörleri ve yaşadıkları bölgelerde ki sosyal, ekonomik, siyasi birçok itici faktör sebebiyle Avrupa'ya göç etmişlerdir. Ekonomik olarak iyileşme sağladıktan sonra Türkiye'ye dönmeyi amaçlayan ilk kuşak göçmenler ilerleyen zamanlarda aile birleşimleriyle beraber Avrupa'da sürekli olarak yaşayan azınlık bir grup olarak yaşamlarını sürdürmektedirler. Bu göç serüveninin sonucunda göçmenler yeni yerleşilen yaşam alanlarını etkilemişlerdir. Göç alanında yapılan çalışmaların en büyük odak noktası eski yaşam alanlarından yeni yaşama alanlarına göç eden öznelerin kendilerinden çok farklı bir dil, din ve ırka sahip bir toplumla sağlıklı ve sorunsuz bir iletişim kurabilmelerinin mümkünlüğü bir soru işareti olarak karşımıza çıkmaktadır. Sağlıklı iletişimin inşa edilemediği, risk ve korku içerisinde yaşamın sürdürüldüğü, kültürel farklılıkların tolere edilmediği ve aleni kavga eder olduğu bir yapıda göç eden bireyin karşılaşacağı önemli bir toplumsal problem ise ırkçılık meselesidir. Bir ırkı diğer ırklardan daha üstün görerek diğer ırkları yerme eylemi olarak adlandırılan biyolojik ırkçılık kavramı üzerindeki tartışmalar literatürde yeni ırkçılık olarak da adlandırılan kültürel ırkçılık konusuna evirilmiştir. Bu çalışmada, Karaman ilinden Hollanda, Almanya ve Fransa'ya göç etmiş bireylerin kültürel olarak ırkçı eylemlere ilişkin deneyimleri araştırılmaktadır. Eski yaşam alanlarından yeni yaşam alanlarına taşınmış Karamanlı gurbetçilerin kültürel edinimlerinden(etnik milliyetleri, konuşulan dil, fiziksel görünüşleri vb.) dolayı maruz kaldıkları ırkçı eylemler gerçek katılımcılar gözünden irdelenmektedir. Araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden görüşme tekniği ile gerçekleştirilmiş, sonuçlar uygun bir yazılım programı ile analiz edilmiştir. Çalışmanın sonunda gurbetçi bireylerin kültürel özellikleri nedeni ile zaman zaman ırkçı davranışlarla karşı karşıya kaldıkları bulgulanmıştır. Aynı zamanda katılımcıların Türkiye'de ki yaşam ve Türkiye'ye dair algıları da ortaya konulmuştur. Irkçı eylemlerin yaşanılan ülkelere göre farklılık göstermemektedir.After the second World war, European states have suffered from economic damage. As a result of the economic collapses and huge gaps in the workforce, migration from Turkey's rural areas to Europe have taken place. Living standards in Europe served as pulling factors for migrants, whereas the economic, social and political situation in their own place served as pushing to initiate the migration towards Europe. Although the first-generation migrants only planned on a temporary stay until bettering their economic status, as time passed and family reunions occurred, this became a permanent formation of a minority group in European countries up to this day. Subsequently, migrants have influenced and have been influenced by their new habitat. The major focus of migration studies has been the question of the achievability of the adaptation of migrants to their new habitat with a population with a completely different language, religion and race. In a context where no healthy communication is formed, risk and fear are alive, cultural differences are not tolerated and conflict is openly sought, the migrant individual will also face the societal problem of racism. "Biological racism", is defined as downgrading other races through considering one race superior over others. The debate in academic literature on this concept has transformed into the concept of "New racism" or "cultural racism". In this research, the experience with culturally racist actions of individuals who have migrated from the Turkish province of Karaman to the Netherlands, Germany and France has been studied. The racist actions that migrants from Karaman who have moved to their new living space are exposed to because of their cultural background (ethnicity, language, physical appearance etc.), are scrutinized through the perspective of these migrants themselves. The research has been conducted through qualitative interview methods and the results have been analysed through a computer program. The result of the research analysis has revealed that the migrants do experience exposure to racist behaviour because of their cultural background from time to time. Also, the perception of these migrants of life in Turkey and Turkey in general has been presented. Finally, it has been discovered that racist actions do not show difference across the different countries