Martin Heidegger’in “Varlığın anlamı nedir?” sorusu 1920li yıllardan başlayarak düşünürün 1976daki ölümüne kadar güncelliğini koruyan ve her dönemde yeniden sorulan bir soru olmuştur. 1927de yayınlanan Varlık ve Zaman, bu sorunun açık seçik dile getirildiği ve işlendiği ilk büyük eserdir. Bu eser Varlığın anlamı sorusunu soran Dasein’ın Analitiğini içerir ve onun tarihselliğinden yola çıkar. Heidegger 1930lu yıllarda bu düşüncesini Varlığın tarihselliği doğrultusunda genişletmiş ve bu yıllarda yazdığı ikinci büyük eseri olan Felsefeye Katkılar(Olagelme Hakkında)’da Varlığın anlamı sorusu, Varlığın Hakikati sorusu haline gelmiştir. Heidegger artık insanın ve Varlığın tarihselliğini Olagelme süreci olarak açıklamakta, özellikle Yeniçağ ile bi...