Clinical and functional outcome of fifth metacarpal neck fracture after conservatif treatment versus surgical treatment

Amaç: Beşinci metakarp boyun kırıkları elin en sık görülen kırıkları arasında yer almaktadır. Genellikle kavga esnasında veya sinirlenen bireyin sert bir cisme vurması ile meydana gelmektedir. 5.MK boyun kırığının genel olarak kabul edilen tedavisinin konservatif tedavi olmasına rağmen bu kırıklarda konservatif veya cerrahi tedaviye yönelim endikasyonları hala tartışma konusu olmaya devam etmektedir. Yapılan biyomekanik ve kadavra çalışmaları 30 derecenin üzerindeki volar açılanmanın fleksör digiti minimide ve elin intrinsik kaslarında kısalmaya yol açacağı ve ligaman yapısını bozacağı için elde kuvvet kaybına neden olacağını bildirmiştir. Yapılan diğer klinik çalışmalarda ise metakarp boyun angulasyon derecesinin 70°' ye kadar olan deformitelerinde hasta memnuniyeti ve parmak fonksiyonları açısından bir sorun yaratmayacağını bildirmiştir. Sık olarak görülmesine ve konuyu ele alan çok sayıda yayına rağmen, bu kırıkların tedavisi ve takibindeki karmaşıklık halen devam etmektedir. Biz de çalışmamızda literatürde üzerinde durulan 30 derecelik volar angülasyon derecesine göre eldeki klinik ve fonksiyonel sonuçlarda ne gibi farklılılar olduğunu aynı zamanda konservatif ve cerrahi tedavi yöntemlerini karşılaştırarak uzun dönem elin klinik ve fonksiyonel sonuçlarını incelemeyi amaçladık. Buna ek olarak tarafımızca cerrahi yöntem olarak kullanılan antegrad,paralel ve retrograd pinleme yöntemlerinin fonksiyonel sonuçlarının ve komplikasyonlarının birbirleriyle kıyaslanması amaçlanmıştır. Gereç ve yöntem: Tek merkezli retrospektif ve kesitsel çalışmaya 01.01.2011 - 01.01.2021 tarihleri arasında Ege üniversitesi tıp fakültesi ortopedi ve travmatoloji polikliniğine veya acil servise başvuran, beşinci metakarp boyun kırığı nedeni ile konservatif tedavi veya cerrahi yöntemlerle tedavi edilmiş hastalarla çalışma planlandı. Düzenli kontrollere gelen en az 6 aylık takibi olan olgular kendi rızası ile çalışmaya dahil edildi. Dahil edilme ve dışlama kriterlerine uyan en az 6 aylık takibi olan konsvervatif tedavi edilmiş 87 hasta ile cerrahi yöntem olarak kapalı redüksiyon ile antegrad, retrograd veya paralel (transvers) pinleme yöntemlerinden birisi uygulanmış olan 49 hasta ile çalışma yürütüldü. Literatürde üzerinde durulan 30 derecelik 5.MK boynundaki final(kaynamış) kırık volar açılanma değerine göre konservatif tedavi grubu 2 alt gruba ayrırarak 30 derecenin üzerinde kaynayanlar grup A'ya, 30 derecenin altında kaynayanlar grup B'ye alındı. Kapalı redüksiyon sonrası antegrad, retrograd ve paralel pinleme yöntemlerinden herhangi biri ile tedavi edilen 49 hasta da grup C'ye alındı. Ayrca antegrad, retrograd ve transvers pinleme yöntemlerin de radyolojik parametrelerinin analizi, klinik ve fonksiyonel sonuçları ve de komplikasyonları karşılaştırıldı. Bulgular: Grup A (konservatif,volar angülasyon >30), grup B (konservatif,volar angülasyon30), Group B (conservative,volar angulation