Nationalism and Islam within the frame of the Fedai Magazine

YÖK Tez No: 663162Bu çalışmanın konusu, 1963 ve 1979 tarihleri arasında yayınlanan Fedai dergisinin millilik ve İslamcılık algısıdır. Çalışmanın amacı milliyetçi ve İslamcı bir bakış açısına sahip olan Fedai dergisinin yayınladığı tüm sayıları incelemek ve o dönemim milliyetçi ve İslamcı söyleminin düşünce ve inanç dünyasında Fedai dergisinin bıraktığı izleri analiz etmek ve mevcut düşünce dünyamıza kültürel katkı sağlamaktır. Tezin temel sorusu ise "milliyetçi muhafazakâr muhtevaya sahip Fedai dergisinin misyonu, vizyonu ve toplumsal olaylara bakışı üzerinden milliyetçilik ve İslamcılık kavramlarının dergide oluşturduğu düşünce dünyası nasıldır?" şeklinde belirlenmiştir. Bu bağlamda ilk önce Türk siyasi ve düşünce hayatının şekillenmesinde önemli bir yere sahip olan "milliyetçi" ve "İslamcı" akımlarının 'öteki'ni ve 'kendi'ni nasıl tanımladığı açıklanmaya çalışılmıştır. Çalışmanın yöntemi olarak düşünceleri, toplumu temsil eden aktör ve grupların hayat hikâyeleriyle birlikte değerlendiren "düşünce sosyolojisi" yaklaşımı ve betimsel analiz tercih edilmiştir.The subject of this study is to examine the Fedai magazine published between 1963 and 1979, as part of nationalism and Islamism. The aim of the study is to examine all the issues published by Fedai magazine, which has a national and Islamist perspective and to analyze the traces left by Fedai magazine in the world of thought and belief of the nationalist and Islamist discourse of that period, and to make a cultural contribution to our current world of thought. The main question was determined to magazine "What kind of a path did the concepts of nationalism and Islamism follow through the mission, vision and view of social events of Fedai magazine, which has a nationalist conservative content?" In this context, primarily it has been tried to explain how "nationalist" and "Islamist" movements, which have an important place in shaping Turkish political life and thought life, define the "other" and "themselves". As the method of the study, the "sociology of thought" approach and descriptive analysis, which evaluate the thoughts together with the life stories of the actors and groups representing the society, were preferred