Türk hukukunda işyeri hekimliği ve uygulamadan doğan sorunlar

TÜRK HUKUKUNDA İŞYERİ HEKİMLİĞİ VE UYGULAMADAN DOĞAN SORUNLARİş sağlığı ve güvenliği hizmetleri iş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesinde büyük önem taşımaktadır. Bu anlamda işveren çalışanın sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmasını sağlamak ve bunun için gerekli her türlü önlemi almakla yükümlüdür. Bu amacın gerçekleştirilebilmesi için alınması gereken önlemlerin başında işyerinin iş sağlığı ve güvenliği konusunda örgütlenmesi gelmektedir. İşyeri hekimi ise işverenin işyerinde örgütlenmeyi sağlama yükümlülüğü kapsamındaki önemli aktörlerden biridir. İşyeri hekimi işverene yapacağı rehberlik ve danışmanlıkla işyerlerinin iş sağlığı ve güvenliği politikalarının oluşturulmasında önemli rol oynar. Ülkemizde işyeri hekimliği kurumunun oluşumu ve gelişimi zaman almış, işyeri hekimliği uygulamada çeşitli tartışmalara konu olmuştur. Ancak 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile birlikte yeni bir döneme girilmiş, Türkiye’de ilk defa iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin hükümler tek yasal mevzuat altında toplanmıştır. 6331 sayılı Kanunla işyeri hekimliğine yönelik birçok yeni düzenleme getirilmiştir. Kanun’un getirdiği en önemli ve belki de en çok tartışılan yenilik, kademeli olarak yürürlüğe girecek olmakla birlikte Kanunun kapsamına giren tüm kamu ve özel sektör işyeri işverenlerinin işyeri hekimi çalıştırmakla yükümlü tutulmasıdır. Çalışmamızda işyeri hekiminin iş sağlığı ve güvenliği sistemi içindeki yeri, çalıştırılma usulleri; görev, yetki, yükümlülükleri ve sorumlulukları incelenmiştir. İşyeri hekimlerinin amacına uygun çalışabilmesi ve sistemin sağlıklı işleyebilmesi için yeterli sayıda nitelikli hekim yetiştirilmesinin ve işyeri hekimlerinin çalışma sürelerinin görevleriyle uyumlu hale getirilmesinin gerekliliği ortaya konulmuştur. Ayrıca bu kişilerin mesleki bağımsızlık içinde görevlerini yerine getirmelerinin önemi vurgulanmıştır. Bu anlamda tespit edilen sorunların değerlendirilmesi ve sorunlara ilişkin çözüm önerileri sunulması amaçlanmıştır.--------------------WORKPLACE DOCTORATE IN TURKISH LAW AND PROBLEMS OCCUR FROM IMPLEMENTATIONOccupational health and safety services are crucial to avoid working accidents and occupational diseases. Therefore, the employers are obliged to provide healthy and safe working environments to employees and to take all the necessary precautions to provide such environments. In this sense, organization of the workplace on occupational health and safety is one of the most important precautions to reach this aim. Workplace doctors are one of the important actors for the employers to ensure the obligation of organizing the workplace. Workplace doctors play an important role by providing consultation and guidance to the employer for creating occupational health and safety policies of workplace.In country, the formation and development of workplace doctorate took time and it became a subject for some arguments. However, with the law no. 6331 Occupational Health and Safety Law, a new period started and for the first time in Turkey, all provisions about occupational health and safety came under one legal statute. A lot of new regulations were brought with the law no. 6331. The most important and maybe the most arguable regulation that came with this law is, as well as it would come into force gradually, enjoining all the public and private employers that are within the scope of the law no. 6331, to hire workplace doctors.In this research, the place, operating procedures, duties, authority, obligations and responsibilities of workplace doctors are studied. The necessity of training sufficient number of qualified workplace doctors and the exigency of synchronization of workplace doctors’ working hours and duties, in order workplace doctors to work suitable for the aim and to make the system is up and running, are presented. Also, the importance of operation of these people with occupational independency is emphasized. In this sense, it is aimed to assess the stated problems and propose solutions