Kentiçi ulaşım, kentlerin mekansal ve maddi/kültürel altyapısındaki gelişimi ile demografik yapıdaki artış eğiliminin birbirine paralel olmaması sonucu SORUN haline gelmektedir. Bu sonun da "her sorunun mutlak bir çözümü olabileceği" düşüncesiyle bu teze konu olmuştur. Kentin maddi, teknolojik ve kültürel altyapısının gelişimi aritmetik olarak gelişirken, gerek nüfus birikimi, gerek araç sayısı neredeyse geometrik olarak artmaktadır. İşte bu paralel olmayan artışlar insanın doğal yer değiştirme ihtiyacından kaynaklanan ulaşımı sorun haline getirmektedir. İnsanoğlu henüz kentiçi hava ulaşımı veya ışınlanma teknolojilerini kullanamadığından, bu günkü durum, megapollerde, metropollerde aynı şekilde İstanbul'da da tam anlamıyla bir trajedidir...