Türkiye'deki Suriyeli mültecilerin hukuki statüsü ve hükümet kararnameleri

2011 yılı Nisan ayında Suriye topraklarında hükümet ve hükümet dışı aktörler arasında bir iç savaş başlamıştır. Bu savaş ve sivil nüfusun öncelikli olmak üzere birçok ülkeye kaçışı 2015 yaz döneminde “kavimler göçü” şeklini alan yeni ve önemli bir evreye girmiştir. Suriye’de savaşın aktörlerinin daha da kaotik bir düzlemde çatışmaları hızlandırması, yakın gelecekte güveni sağlayacak bir ortamın sağlanamayacağının anlaşılması üzerine AB ülkelerine doğru yeniden ama daha güçlü bir nüfus hareketi oluşturmuştur 2019 yılı itibariyle, Suriye iç savaşında birtakım olaylar süregelmektedir. İç savaşın hızla ivme kazanması ile Suriye topraklarında insan hayatı için elverişsiz bir ortam söz konusu olmuştur. Suriyeli insanlar hayatlarını devam ettirebilmek için çevre ülkelere sığınmıştır. Suriyeli sığınmacıların yaşadıkları zor durumlar karşında dayanma, mücadele etme ve toparlanıp yeni bir sürece girme potansiyeli olarak tanımlanan “dayanıklılığının” ulusal ve uluslararası düzeyde geliştirilmesi, Suriyeli mültecilerin toplumsal, siyasi ve kültürel bütünlüğüne önemli bir katkı sağlamaktadır. Uluslararası antlaşmalar ile mülteci, sığınmacı gibi göç eden vatandaşlara birtakım statüler verilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Türkiye’ye göç eden Suriyeli mültecilerin statüleri hakkında birtakım düzenlemelerde bulunmuştur. Mülteci hukuku bakımından, Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafi konum her zaman önemli nüfus hareketlerine tanıklık etmiştir. Mültecilerin Hukuki Statüsüne dair 1951 Sözleşmesi’ni onayladıktan ve Mültecilerin Hukuki Statütüsü’ne ilişkin 1967 Protokolü’ne katıldıktan sonra, Türkiye’nin, mülteci hukukuna ilişkin ulusal mevzuatına bakıldığında, öncelikle farklı kanunlardaki birbirinden ayrı hükümlerle mülteci sorununa çözüm aranılan dönem göze çarpmaktadır.Bu çalışma Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin, hayatlarını insani kalkınma boyutunda devam etmelerine katkı sağlamak ve Türkiye’nin kriz yönetiminde stratejik olarak var olanı görüp yeni kazanımlar elde etmesi açısından önemlidir. --------------------In April 2011, a civil war between Syrian government and non-government actors started. This war and the fleeing of civilian populations to a number of countries, with priority being in the summer of 2015, have entered a new and important phase in the form of tribal migration period. The fact that the actors of the war in Syria accelerated the conflicts on an even more chaotic level, and once again understood that an environment that could not provide confidence in the near future could be provided, created a stronger but more population movement towards the EU countries. With the rapid acceleration of the civil war, an unfavorable environment for human life has taken place in the Syrian territory. Syrian people have sought refuge in neighboring countries in order to survive. Developing the “resilience an defined as the potential of Syrian refugees to endure, struggle and recover and enter into a new process in the face of difficult situations,It makes an important contribution to the social, political and cultural integrity of refugees. With international treaties, immigrants such as refugees and asylum seekers have been granted certain status. The Republic of Turkey has made some arrangements about the status of Syrian refugees who have migrated to Turkey. In terms of refugee law, it has witnessed geographical position as Turkey's major population movements have always found the clipboard. and having ratified the 1951 Convention relating to the Status of Refugees Basis Refugee Legal Statu after attending the 1967 Protocol, of Turkey, when the refugee looked to national legislation relating to the law, the first solution to the problem of refugees by separate provisions from each other in different laws it is outstanding in demand period.In this study, Syrian refugees in Turkey, to continue to contribute to the human development dimension in their lives and to achieve new gains in seeing Turkey as a strategic management of the crisis that exists is important in terms of