Nasturtium officinale r. br. bitkisinin yaprak ekstraktı kullanılarak, çinko (zn) nanopartiküllerinin (np) biyosentezi (yeşil sentez) ve nanopartiküllerin mcf-7 meme kanseri hücreleri üzerine sitotoksik etkisi

Nanoteknoloji alanında kullanılan nano yapılı malzemelerin birçok kullanım alanı ve eşsiz özellikleri bulunmaktadır. Nanopartiküller birçok alanda kullanılmakla birlikte en yaygın kullanımı olan Zn tabanlı nanopartiküllerdir. Yapılan çalışmada, Nasturtium officinale bitki özütü ile ZnO nanopartikülü biyolojik teknik ve biyosentezi ile karakterizasyonu yapılmıştır. Sentezlenmiş olan ZnO NP'nin karakterizasyonu amacı ile UV-Vis, ZETA, SEM, XRD ve FT-IR ile gerçekleştirilmiştir. Karakterizasyon sonucunda ZnO NP'nin ışık emme noktasının 346 nm, yüzey yükünün -14 mV, ortalama boyutunun 90 nm civarında olduğu kaydedilmiştir. Dünyadaki kadınlar arasında en başta ve en yaygın olarak görülen meme kanseri, meme dokusunda bulunan hücrelerin kontrolsüz çoğalması sonucu oluşmaktadır. Bu çalışmada sentezlenmiş ZnO NP'lerin Nasturtium officinale özütü kullanılarak MCF-7 meme kanseri hücre hattı üzerine in vitro sitotoksik etkileri değerlendirilmiştir. MCF-7 hücreleri artan konsantrasyonlarda ZnO NP'lerle 24 saat boyunca muamele edilmiştir. Sentezlenmiş ZnO NP'lerin MCF-7 meme kanseri hücre hattı üzerinde sitotoksik etkileri -4,5-dimetil-tiyazolil-2,5-difeniltetrazolyum bromür (MTT) testi ile yapılmıştır. ZnO NP'lerin kontrol grubuna kıyasla meme kanseri hücrelerindeki hücre ölümlerinin artışına sebep artan konsantrasyonlara bağlıdır. IC50 değeri 0,04937 μl olarak belirlenmiştir. Bu çalışmamızda, Nasturtium officinale ekstraktının ZnO NP'lerin biyosentezi ve karakterizasyonu için kullanılabileceğini ve biyolojik olarak sentezlenen ZnO NP'lerin meme kanseri tedavisinde umut vaat eden bir potansiyele sahip olduğunu göstermektedir