21. yüzyıl eğitimi kapsamında Türk İngilizce öğretmenlerinin teknoloji yeterlilik algılarını etkileyen faktörler

21. yüzyıl hayatımıza birçok değişiklik ve yenilik getirdi. Akıllı telefonlar, 3 boyutlu baskı, artırılmış / sanal gerçeklik, çevrimiçi alışveriş, sosyal ağ siteleri, bulut bilişim, sosyal robotlar, drone teknolojisi, giyilebilir teknoloji, yapay zeka, büyük veri vb. buna sadece birkaç örnek. Bu yenilikler, farklı hızlarda hayatımızın bir parçası haline geliyorlar ve yerleşik alışkanlıklarımızı değiştiriyorlar. Bu değişiklikler, aynı zamanda öğretme ve öğrenme alışkanlıklarını da etkiliyor. Bu nedenle, bu ortamlardaki aktörler, yani öğrenciler, öğretmenler, idareciler, karar vericiler, ilgili kurumlar, teknolojik cihazları ve uygulamaları kullanmada beceri gerektiren bu değişiklikleri çalışmalarına entegre etmek için büyük bir çaba göstermek zorunda kalmışlardır. Bu çalışma, Türk İngilizce öğretmenlerinin bu süreçte ne durumda olduklarını ortaya koymayı ve onların teknoloji yeterlilikleriyle cinsiyetleri, yaşları, hangi düzeyde eğitim verdikleri, özel bir kurumda mı yoksa bir devlet kurumunda mı eğitim verdikleri, kaç yıldır eğitim verdikleri ve elektronik ortamlarda ne kadar zaman geçirdikleri gibi değişkenler arasındaki ilişkiyi belirlemeyi amaçlamaktadır. Çalışmada nicel araştırma yöntemlerinden anket araştırması yöntemi benimsenmiştir. Veriler, 5'li Likert ölçeğinde tasarlanan 21.Yüzyıl Öğrenmeleri için Teknoloji Yeterliği Öz- Değerlendirme Ölçeği (TPSA C-21) (Christensen ve Knezek, 2017) ile toplanmıştır. Anketi cevaplamadan önce 273 katılımcıya cinsiyetleri, yaşları, hangi düzeyde eğitim verdikleri, özel bir kurumda mı yoksa bir devlet kurumunda mı öğretmenlik yaptıkları, ne kadar süredir öğretmenlik yaptıkları ve elektronik ortamda ne kadar zaman geçirdikleri soruldu. Katılımcılara kolayda örneklem yöntemiyle ulaşılmış ve kartopu örnekleme yöntemine bir örnek oluşturacak şekilde katılımcılardan anketi meslektaşları ile paylaşmaları istenmiştir. Toplanan veriler, SPSS 22 programı üzerinde bağımsız örnekler t-testleri ve ANOVA testleri ile analiz edildi. Bulgular, katılımcıların cinsiyetinin, yaşının, kaç yıldır öğretmenlik yaptıklarının ve hangi seviyede öğretmenlik yaptıklarının algılanan teknoloji yeterliliklerini etkilemediğini, fakat elektronik ortamlarda ne kadar zaman geçirdiklerinin ve bir devlet okulunda mı yoksa özel bir okulda mı ders verdiklerinin algılanan teknoloji yeterliliklerini etkilediğini ortaya koymaktadır.The 21st century has brought many changes and innovations into our lives. Smartphones, 3D painting, augmented/virtual reality, online shopping, social networking sites, cloud computing, social robots, drone technology, wearable technology, artificial intelligence, big data, etc. are just to name a few. They are becoming parts of our lives at varying rates, and changing our settled habits. This change is also affecting teaching and learning practices. Therefore, the actors in these environments, namely learners, teachers, administrators, policymakers, related institutions, have had to work tremendously to integrate these changes into their practices, which requires competence in technological devices and applications. The present study aims to discover how Turkish teachers of English are doing in this process, and to find out if such variables as their sex, age, what level they teach, whether they teach at a private or state institution, how long they have been teaching, and the duration of time they spend in electronic environments affect their perceived technology proficiency. Survey research method was adopted in this study. Data collection was performed through the Technology Proficiency Self-Assessment Questionnaire for 21st Century Learning (TPSA C-21) (Christensen & Knezek, 2017), which is designed in a 5-point Likert scale. Before answering the questionnaire, the 273 participants were asked their sex, age, what level they teach, whether they teach at a private or state institution, how long they have been teaching, and how much time they spend in electronic environments. The participants were reached through convenience sampling method, and they were asked to share the questionnaire with their colleagues, which is an example of snowball sampling method. Independent-samples t-tests and ANOVA tests were performed on SPSS 22 for the analysis of the collected data. The findings reveal that the participants’ gender, age, years of teaching experience and what level they teach do not affect their perceived technology proficiency while how much time they spend in electronic environments and whether they teach at a public or private school do