2011 yılı tüm dünyaya damga vuran bir kitle seferberliğine tanık oldu. Arap Baharı ile başlayan Avrupa’nın ve ABD’nin önemli kentsel merkezlerinde meydan işgalleriyle devam eden bu protesto döngüsünü bu kadar farklı coğrafyalarda birbirine bağlayan söylem stratejisinin temelinde popülizm olgusu vardı. Popülizm bir ana çerçeve olarak bu kitle eylemlerini birbirine bağlamaktaydı. Toplumsal hareketler yazını ana çerçevelerin farklı kitle eylemlerini bir protesto döngüsü halinde birbirine bağlayan bilişsel araçlar olduğunu öne sürer. 2008 finansal krizi sonrasında görünür hale gelen neoliberal küreselleşmenin kaybedenlerinin öfke ve isyanı özellikle küresel kuzeyde yeni bir toplumsal fay hattı yaratırken siyasal akımlar kendilerini bu fay hattı...