Yargılama kültürünün bir yansıması olarak gelişen ve yargılamaya hâkim olan ilkelerden birisi olan teksif ilkesi, yargılamanın makul sürede tamamlanmasını teminen taraflarca dava malzemesinin belirli bir usul kesitine kadar getirilmesi zorunluluğunu öngörmektedir. Bu zorunluluğun bir tamamlayıcısı ise iddianın ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağıdır. Bu yasak iddia ve savunmanın konusunu oluşturan vakıalar ile talep sonucunu kapsamaktadır. Mülga Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu döneminde sert teksif ilkesinin hâkim olması nedeniyle iddianın veya savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı, davacı için dava dilekçesi, davalı için ise cevap dilekçesi ile başlamaktaydı. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 14...