Analysıs Of Labour Market Needs Of Turkısh Constructıon Sector

İnşaat sektörü yarattığı katma değer ve geniş istihdam kapasitesi ile ülke ekonomisinin kalkınmasında önemli bir role sahiptir. Büyük ölçüde ulusal sermayeye dayanan sektörün, birçok alt sektör ile etkileşim içinde olması nedeniyle çok sayıda meslek dalını kapsamaktadır. Bu durum da istihdam ve üretim süreçlerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Son yıllarda giderek artan iş hacmiyle yurt dışı müteahhitlik hizmetleri, Türkiye'nin rekabet gücünü artırmada önemli bir potansiyele sahiptir. Türk inşaat sektörünün uluslararası arenada varlığını sürdürmesi, niteliği artmış beşeri sermaye ile mümkün olacaktır. Ancak, niteliksiz işgücü istihdamı sektörün en temel sorunları arasındadır. Sektör paydaşları tarafından hazırlanan sektör analiz raporlarında bu soruna sıklıkla değinilmektedir. Türkiye'nin deprem kuşağında olması, yüksek iş kazaları oranı, giderek artan konut talebi, gerek yurt içinde gerek yurt dışında sektörün imajının güçlendirilmesi gibi nedenlere bağlı olarak sektörde belgeli işçi istihdamına ihtiyaç duyulmaktadır. Değişen piyasa koşulları inşaat sektöründe mesleki bilgi ve becerisini kanıtlamış belgeli işgücü istihdamının yaygınlaştırılmasını gerektirmektedir. Devlet politikaları inşaat sektöründe kalite, verimlilik ve sürdürülebilir büyümeyi garanti edecek nitelikte işgücünün yetiştirilmesi konusuna destek verecek stratejiler üretmektedir. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne aday ülke olması ile birlikte gerçekleştirilen reformlar ile Avrupa standartlarının uygulanması sektöre olumlu yansımaktadır. İş Kurma Hakkı ve Hizmetin Serbest Dolaşımı', tarama başlığı altında yürütülen Mesleki Yeterliliklerin Karşılıklı Tanınması' hedefine yönelik çalışmalarda iş piyasalarının nitelik sorununa çözüm üretecek etkin mekanizmalar tanımlamaktadır. Sonuç olarak inşaat sektöründe belgeli çalışan istihdamının yaygınlaştırması sektörün gelişimine doğrudan katkı sağlayacağı açıktır. Nicel ve nitel boyutta yapılan ve iş piyasalarında arz talep yönlü nitelik ihtiyacının araştırılmasını hedefleyen analizler sonucunda işçi ve işveren temsilcilerinin sektörün nitelik eksiği olduğunu kabul etmelerine rağmen, sorunun giderilmesine kendi iradeleri ile adım atmaya gönüllü olmadıkları, belgeye olan arz ve talebin artırılması için kamu otoritesine ihtiyaç olduğu ortaya çıkmıştır.Construction sector has an important role in the Turkish economy due to the added value it creates and with its wide employment capacity.Being mostly dependent on national capital and being in close interactions with many sub-sectors, the sector itself involves many branches of vocations.This, in turn, creates a substantial effect on employment and production processes.With its constantly increasing turnover within the last decade, services provided by Turkish contractors in foreign countries hold a significant potential to enhance the Turkish competitive power in the market.For the Turkish construction sector to be continuously present in the international arena depends on the augmented quality of her human capital.On the downside, the allocation of insufficiently qualified workforce is one of the major issues that afflicts the Turkish construction sector.Analysis reports prepared by the stakeholders in the sector cover this issue frequently.For various reasons such as the fact that Turkey is located on an earthquake zone, the high rate of occupational accidents, increasing demand on housing, the need to strengthen the image of the sector by providing high quality services both within and without Turkey, there is a need in the sector for a certified workforce.Changing market conditions demand the widespread employment of a certified workforce that has proven its vocational know-how and experience.State policies support the training of a qualified workforce that would guarantee a minimum of quality, efficiency and sustainable growth in the sector.There are positive reflections of the reforms realized to support Turkey's candidacy to the EU.As part of the preparations that target the mutual recognition of Vocational Competencies that is carried out under the screening topic for Right of establishment and freedom to provide services, defining the vocational competency systems for every sector will provide effective mechanisms that will solve the lack of qualification in the labor markets.Eventually, it is apparent that widespread allocation of certified workforce will have direct and positive influence on the sector.Despite the results of the analysis that targets qualitative and quantitative research for supply and demand based on the need for qualified workforce in labor markets and despite the fact that both the labor force and employer representatives acknowledge the lack of a qualified workforce in the sector, there is an unwillingness in the stakeholders to resolve the issue and it becomes apparent that a state authority is required to increase the supply and demand for professional certifications