İntravitreal Enjeksiyon Esnasında Kristalin Lense Uygulanan Kataraktojenik Travmanın İnsidansı ve Cerrahi Yönetimi

Amaç: Bu çalışmanın amacı intravitreal enjeksiyon sırasında posterior kapsül penetrasyonuna bağlı iyatrojenik kataraktların insidansını saptamak ve bu olgulara yaklaşımı sunmaktır. Gereç ve Yöntemler: Yaşa bağlı makula dejenerasyonu (YBMD) olan ve intravitreal anti-vasküler endotelyal growth faktör (anti-VEGF) enjeksiyonu yapılan 973 fakik hastanın 1646 gözü bu retrospektif, çalışmaya alınmıştır. 8764 intravitreal enjeksiyonun tümü ofi s şartlarında gerçekleştirilmiştir. Katarakt kliniği ortaya çıktıktan sonra bu hastalara fakoemülsifi kasyon operasyonu yapılmıştır. Bulgular: Üç hastanın üç gözünde posterior kapsül perforasyonuna bağlı iyatrojenik katarakt saptanmıştır. Üç hastanın bir tanesine ranibizumab ve iki tanesine bevacizumab enjeksiyonu yapılmıştır. Katarakt ameliyatı yapılan hastaların ikisinde komplikasyonsuz fakoemülsifi kasyon cerrahisi yapılmışken bir vakada pars plana vitrektomi ile kombine fakoemülsifi kasyon cerrahisi yapılmıştır. Sonuç: İntravitreal enjeksiyon sırasında alınan tüm önlemlere rağmen sonrasında komplikasyonların tedavisi için arka segment cerrahisi gerekebilirPurpose: The aim of this study is to report on the incidence and management of iatrogenic cataracts caused by needle penetration of the posterior capsule during intravitreal injection.Material and Methods: 973 phacic patients (1,646 eyes) with age-related macular degeneration who received an intravitreal anti-vascular-endothelial-growth-factor injection were included in this retrospective study. All the 8,764 intravitreal injections were performed in an offi ce setting. After the clinical appearance of cataracts, a phacoemulsifi cation operation was performed on the patients. Results: Iatrogenic cataracts caused by posterior capsule perforation were identifi ed in three eyes of three patients. One of these three patients was injected with ranibizumab and two patients were injected with bevacizumab. Two of the patients were operated on using the phacoemulsifi cation cataract surgery whereas one patient was operated on with combined phacoemulsifi cation and pars plana vitrectomy.Conclusion: Despite all the precautions taken and maneuvers applied during intravitreal injection, posterior segment surgery may be needed to treat complications afterward