Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girişi üzerine liderlik perspektifleri

Turkey’s full membership to the European Union is stipulated on the Copenhagen political criteria. These criteria, which have been broadly discussed by the Turkish public since 1999, centered around certain sensitivities such as the partial transfer of national sovereignty to the European Union, abolition of capital punishment, restoration of the National Security Council (MGK) and enhancing the rights of ethnic and cultural minorities. Political and public opinion leaders, political parties have developed quite diverse and conflicting perspectives on these sensitivities. In this study, a comparative analysis of these perspectives is given and their possible impact on Turkey’s European vision is estimated. The gravity of these counterveiling approaches, which swing between Europhilia and Euroclasm, seems to rest ultimately in Europe.Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üye olması Kopenhag siyasi kriterlerine bağlanmıştır. Bu kriterler 1999’dan bu yana kamuoyunda etraflıca tartışılarak belirli hassasiyetlerin ön plana çıkmasını sağlamıştır. Ulusal egemenliğin kısmen Avrupa Birliği’ne devredilmesi, İdam cezasının kaldırılması, MGK’nun ıslahı ve kültürel haklar en kritik konuları oluşturmaktadır. Liderler, kamuoyu önderleri ve siyasi partiler tarafından bu konulara ilişkin çok çeşitli ve birbirleriyle çelişen görüşler ortaya atılmaktadır. Bu çalışmada söz konusu görüşlerin karşılaştırmalı bir analizi yapılarak Türkiye’nin Avraupa vizyonu üzerindeki olası etkileri değerlendirilmektedir. Avrupa hayranlığı ve komplo teorileri arasında çok geniş bir yelpazeye dağılan bu yaklaşımların ağırlık merkezi son kertede yine de Avrupa’dan yana gözükmektedir