Bu çalışmada, bireycilik düşüncesinin liberal adalet kuramları üzerindeki etkisi incelenmiştir. Öncelikle, bireycilik düşüncesi tartışılmış ve bireyin insanlık tarihinde her zaman aynı bu şekilde kurgulanmamış olduğu ortaya konmuştur. Sonra, liberal adalet kuramlarının ilk temsilcileri olarak sayılabilecek, klasik liberalizmin babası kabul edilen Locke’un ve faydacılığın etkili bir ahlaki ve siyasi bir kuram olarak kabul görmesini sağlayan Mill’in bireyci yaklaşımlarına yer verilmektedir. Ardından, uygulamalı etik, ahlak ve hayvan hakları denince ilk aklına gelen ismi ve faydacılığın günümüzdeki en önemli temsilcisi Singer’ın ve kendisini Locke’un mülkiyet görüşünün çağımızdaki sürdürücü olarak tanımlayan ve liberal yelpazenin en ucunda yer...