Düşünce tarihine, Greklerden günümüze gelinceye kadar, bütünlüğü içerisinde bakıldığında, genel hatlarıyla birbirinden farklı iki adalet anlayışının oluşageldiğini söylemek mümkündür. İnsanların niteliksel eşitsizliği fikrine dayanan, etikle siyasetin birbirinden ayrı olarak düşünülmediği klasik etik ve siyaset felsefesinin adaleti. İnsanların niteliksel eşitliği fikrine dayanan, etikle siyasetin birbirinden tamamen ayrı olarak ele alındığı modern siyaset felsefesinin adaleti. Bu adalet artık söz konusu dört ana erdemden biri olarak düşünülmemektedir. Eşitlik kavramı, zaman zaman yanlış olarak, özdeşlik ya da aynılık anlamlarında da kullanılmakla birlikte, onun asıl anlamının her hangi bir şeyin bireyler arasında dengeli biçimde bölüştürülm...