İnsan, doğal-tinsel/tarihsel bir bütündür. Diğer bir ifadeyle hem düğal/biyo-psişik, hem tinsel/tarihsel bir varlık olan insanı insan kılan, sadece doğal özellik/olanaklarını (yemek içmek, boşaltmak, türünü devam ettirmek) değil, aynı zamanda tinsel özellik/olanaklarını da gerçekleştirmesidir. Felsefî antropoloji, bir bütün olan insanın olanaklarını/özelliklerini/varlık şartlarını; bilmek, yapıp etmek, değerlerin sesini duymak, inanmak, kendini vermek, ideleştirmek, sanatın yaratıcısı olmak, önceden görmek vs. olarak sıralar. İnsanı, olanaklarıyla ilişkisi ve onlar karşısında takındığı tavrı göz önünde bulundurarak yaratıcı/bilge/trajik insan ve sıradan insan olarak ikiye ayırır. Yaratıcı insan, türünün olanaklarını gerçekleştiren kişidir. ...