Sınıf I ve sınıf III ilişkili çocuklardaki sert ve yumuşak doku yüz morfolojisi farklılıkları: Sefalometrik inceleme

Aim: To assess the sagittal soft and hard soft tissue morphology of growing Class III patients in comparison with a Class I control subjects. Materials and Methods: Forty-one female children with Class III malocclusion and 30 Class I female children were included in the study. Eight linear and 6 angular measurements were made on lateral cephalograms to evaluate soft tissue and skeletal characteristics. Results: The subjects with Class III malocclusion showed a retrusive maxilla (A-y distance, 48.52±2.53) and upper lip (Ss-y distance, 64.14±3.26), a protrusive mandible (B-y distance, 56.15±5.49) a prominent chin (Pog’-y distance, 70.65±6.87), retroclined lower incisors (IMPA, 87.14±5.68), and increased vertical dimensions (SN-GoMe, 36.49±5.29) compared to control subjects. Conclusions: Our findings indicated that soft and hard tissue characteristics of Class III subjects are distinct from Class I subjects in the middle region and lower third of the face. Orthopedic traction of mid-face arguably started earlier as a first treatment protocol to obtain balanced facial profile in Class III subjects.Amaç: Bu çalışmanın amacı Sınıf III ilişkiye sahip çocukların sert ve yumuşak doku yüz morfolojisini Sınıf I ilişkiye sahip kontrol bireyleri ile karşılaştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma Sınıf III maloklüzyonlu 41 ve Sınıf I oklüzyonlu 30 bayan çocuğu içermektedir. Bu bireylerin sert ve yumuşak doku karakteristiklerinin incelenmesi için sefalometrik filmler üzerinde 8 linear ve 6 açısal ölçüm yapılmıştır. Bulgular: Kontrol grubundaki bireylerle karşılaştırıldığında, Sınıf III maloklüzyonlu bireylerin retrüziv üst çene ve üst dudak, protruziv bir alt çene ve belirgin çene ucu, retrokline alt kesici dişler ile artmış dik yön boyutlara sahip oldukları görülmüştür. Sonuç: Bu çalışmanın bulguları, Sınıf III bireylerin orta ve alt yüz bölgesindeki sert ve yumuşak doku yüz karakterlerinin Sınıf I bireylerden farklı olduğunu göstermektedir. Sınıf III bireylerde dengeli bir yüz profile elde etmek için, maksiller protraksiyon ilk tedavi protokolü olarak daha erken başlatılmalıdır