Beden ve ruhu ile bütünlük arz eden insanoğlunun hayatı, bu ikisinin ihtiyaçlarını tatmin etmekle ilgili faaliyetlerle kuşatılmıştır. Ferdin, asıl âit olduğu birlik âlemine ulaşması için, gerek dış dünyasında, gerekse iç âleminde eksik bulunan hususları tamamlaması gerekmektedir. İnsanın, her iki alanda da kendisini bütünlemesini talep eden din, bu konuda yol gösterici olmak üzere belli bir sistem ortaya koymuştur. Söz konusu sistemin, kişinin gönül dünyası ile ilgili bölümü tasavvufun konusunu oluşturmaktadır. Bireyin manevî eğitimini üstlenen tasavvuf, en kâmil şekliyle, dînin temsilcisi olan peygamberlerin hayatlarında müşahede edilmiştir. Dolayısıyla, sûfîliği bir yaşam biçimi olarak benimseyen kişilerin, bu yolun, kendi hayatlanndaki i...