Baş boyun epidermoid karsinomlarında selektif boyun diseksiyonunun yeri

TEZ8236Tez (Uzmanlık) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2010.Kaynakça (s. 51-55) var.vii, 56 s. : res., tablo ; 29 cm.Purpose: The aim of study is to investigate the effiency of selective neck dissection on cancer staging and oncologic adequacy of the contribution. Materials and Methods: Patients who operated in between January 1993 and September 2008 in Çukurova University Faculty of Medicine ENT Department were retrospectively reviewed. Three hundred and fifteen patients who underwent selective neck dissection with 24 or more months follow-up periods were included in this study. In case of bilateral neck dissection of 76 patients we totaly evaluate the 391 neck dissection specimens on this study. Results: In the first group, we found 25 (16,1%) occult metatases along 223 patients with laryngeal squamous cell carcinoma which were identified clinically N0 neck. We have only one patient with supraglottic laryngeal carcinoma who has a neck recurrence (4%). On specimens of oral cavity carcinoma patients we found 20 (30,7%) occult metastases and three of these patients (15%) has recurrence. On second group, we investigate 82 contralateral selective neck dissection and we found 32 (46,3) occult metastases in laryngeal carcinoma and 4 (36,3%) occult metastases in oral cavity carcinoma. None of these patients have recurrence on the neck. On the third group, we performed 10 selective neck dissection on N1 laryngeal epidermoid carcinoma patients. And 8 of these patients have histologically metastasis and 2 of them were not. None of these patients has recurrence on the neck. Conclusion: As a result, in our study we detect the efficiency of selective neck dissection on occult metastases identification with clinically N0 and selected N1 head and neck carcinoma patients. As we see the low and similar rate of recurrence with selective neck dissection and radical neck dissection. We think that selective neck dissection is on oncologically enough and effective treatment modality.Amaç: Bu çalışma baş boyun epidermoid karsinomlu hastalarda selektif boyun diseksiyonun kanser evrelemesine katkısı ve onkolojik olarak yeterliliğini araştırmak amacıyla yapıldı. Materyal ve Metod: Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı?nda Ocak 1993 ve Eylül 2008 tarihleri arasında, baş boyun epidermoid karsinomlu hastalara yapılan selektif boyun diseksiyonları retrospektif olarak incelendi. Çalışmaya 24 ay ve daha uzun takip süresi olan ve selektif boyun diseksiyonu yapılan toplam 315 hasta alındı. Yetmişaltı hastaya bilateral selektif boyun diseksiyonu uygulandığı için toplamda 391 boyun diseksiyonu spesmeni incelendi. Bulgular: Birinci grupta; klinik olarak N0 tespit edilen 223 hastaya yapılan selektif boyun diseksiyonları incelendiğinde, larinks epidermoid karsinomu tanılı hastaların 25?inde (%16,1) okült metastaz saptandı. Supraglottik larinks karsinomlu bir hastanın takibinde (%4) boyunda nüksle karşılaşıldı. Oral kavite karsinomlu hastaların boyun diseksiyonu spesmenlerinden yirmisinde (%30,7) epidermoid karsinom metastazına rastlandı. Okült metastazı olan üç hastanın (%15) boyunlarında nüks gözlendi. İkinci grupta; kontralateral selektif boyun diseksiyonu yapılan 82 hasta incelendiğinde, 69 larinks karsinomlu hastanın otuzikisinde (%46,3), 11 oral kavite karsinomlu hastanın dördünde (%36.3) metastaz saptandı. Takiplerinde nüks görülmedi. Üçüncü grupta; on klinik N1 larinks epidermoid karsinomlu hastaya selektif boyun diseksiyonu yapıldı. Bu hastaların 8?inde histopatolojik olarak metastaz gösterilirken 2?sinde metastaz görülmedi. Takiplerinde nüks görülmedi. Sonuç: Çalışmamızda baş boyun kanserli hastalarda boyuna okült metastazları saptamada ve klinik N0 ve seçilmiş klinik N1 boyunlarda selektif boyun diseksiyonu yapılmasının evrelemenin daha doğru yapılmasını sağladığı görüldü. Selektif boyun diseksiyonu sonrası düşük oranda bölgesel nüks gözlenmesi ve radikal boyun diseksiyonu sonrası görülen nüks oranlarına benzer nüks oranları görülmesi uygulamanın onkolojik olarak da yeterli ve etkin olduğunu gösterdi