Pek çok eğitimci «bireyde istendik davranış geliştirme süreci>> olarak tanımlanan eğitimin, ikili işlevini gözardı etmez. Bunun anlamı, eğitim bir yandan statükoyu sürdürmek için bir araç oiarak karşımıza çıkarken, öte yandan sosyal değişmenin etkili bir unsuru olarak karşımıza çıkabilmektedir. Bu yönüyle eğitimin hem cinsel eşitsizliğin benimsetilmesini ve toplumdaki kadın erkek arasındaki dengesiz işbölümünün korunmasını sağlayabileceği, hem de buna karşıt olarak kadınların durumunun olumlu yönde gelişmesine katkıda bulunabileceği söylenebilir. Bir sistem bütünü olan toplumda eğitimin işlevinin diğer alt yapı sistemlerden bağımsız olarak düşünülemeyeceği, konunun bir başka yönünü oluşturmaktadır