Amaç: Bu çalışmada, mizaç ve karakter özellikleri ile fonksiyonel olmayan tutumlar ve otomatik düşünceler arasındaki ilişkilerin araştırılması ve Majör Depresif Bozukluk (MDB) tanılı hasta grubu ile sağlıklı kontrol grubunun bu değişkenler açısından karşılaştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmaya 127 Majör Depresif Bozukluk tanısı almış hasta ve 128 sağlıklı kişi gönüllü olarak katılmıştır. Katılımcılara Mizaç ve Karakter Envanteri (MKE), Fonksiyonel Olmayan Tutumlar Ölçeği (FOTÖ), Otomatik Düşünceler Ölçeği (ODÖ) ve Beck Depresyon Envanteri (BDE) uygulanmıştır. Bulgular: Hasta grubunun kontrol grubundan daha yüksek zarardan kaçınma ve daha düşük kendini yönetme, işbirliği yapma ve sebat etme puanı olduğu görülmüştür. Ayrıca hasta grubun...
Depresyon, duygu durum bozukluklarının yanı sıra bellek, karar verme, psikomotor hız, dikkat gibi bi...
Bu çalışmanın amacı, Majör Depresif Bozukluk remisyon döneminde olan hastalarda sağlıklı kontrollere...
Visoka prevalencija depresivnog poremećaja, još više izražena rekurentnost, kao i čest hronicitet de...
PubMed ID: 28046195Objective: This study aimed to investigate the relationships among temperament-ch...
Bu çalışmanın amacı, majör depresif bozukluğu olan hastalarda sağlıklı kontrollere göre akıl teorisi...
Çalışmada üniversite öğrencilerinin depresyon düzeyleri ve depresyonla başaçıkma biçimleri; hasta ve...
Pētījuma mērķis bija noskaidrot, kādas saistības pastāv starp personības iezīmēm, emociju regulācija...
Introduction: According to the cognitive model, the common mechanism underlying all psychological di...
Amaç: Major depresif bozukluk (MDB), duygulanım alanında çökkünlük, ilgisizlik, isteksizlik, etkinli...
Poznawczy model depresji Aarona T. Becka stał się podstawą analizy czynników poznawczych jako istotn...
Bu çalışmanın amacı, majör depresif bozukluğu olan ergen hastalarda sağlıklı kontrollere göre zihin ...
Objective: The relationships between depressive mood and personality are highly complex. The purpose...
Kişilik ile depresif duygudurum ve kaygı arasındaki ilişki oldukça karmaşıktır. Bu çalışmada, Clonin...
Objective: The aim of this study is to compare stress coping strategies of major depressive patients...
Pētījuma mērķis bija izpētīt vai pastāv saistība starp neirotisma personības iezīmi, kognitīvo kontr...
Depresyon, duygu durum bozukluklarının yanı sıra bellek, karar verme, psikomotor hız, dikkat gibi bi...
Bu çalışmanın amacı, Majör Depresif Bozukluk remisyon döneminde olan hastalarda sağlıklı kontrollere...
Visoka prevalencija depresivnog poremećaja, još više izražena rekurentnost, kao i čest hronicitet de...
PubMed ID: 28046195Objective: This study aimed to investigate the relationships among temperament-ch...
Bu çalışmanın amacı, majör depresif bozukluğu olan hastalarda sağlıklı kontrollere göre akıl teorisi...
Çalışmada üniversite öğrencilerinin depresyon düzeyleri ve depresyonla başaçıkma biçimleri; hasta ve...
Pētījuma mērķis bija noskaidrot, kādas saistības pastāv starp personības iezīmēm, emociju regulācija...
Introduction: According to the cognitive model, the common mechanism underlying all psychological di...
Amaç: Major depresif bozukluk (MDB), duygulanım alanında çökkünlük, ilgisizlik, isteksizlik, etkinli...
Poznawczy model depresji Aarona T. Becka stał się podstawą analizy czynników poznawczych jako istotn...
Bu çalışmanın amacı, majör depresif bozukluğu olan ergen hastalarda sağlıklı kontrollere göre zihin ...
Objective: The relationships between depressive mood and personality are highly complex. The purpose...
Kişilik ile depresif duygudurum ve kaygı arasındaki ilişki oldukça karmaşıktır. Bu çalışmada, Clonin...
Objective: The aim of this study is to compare stress coping strategies of major depressive patients...
Pētījuma mērķis bija izpētīt vai pastāv saistība starp neirotisma personības iezīmi, kognitīvo kontr...
Depresyon, duygu durum bozukluklarının yanı sıra bellek, karar verme, psikomotor hız, dikkat gibi bi...
Bu çalışmanın amacı, Majör Depresif Bozukluk remisyon döneminde olan hastalarda sağlıklı kontrollere...
Visoka prevalencija depresivnog poremećaja, još više izražena rekurentnost, kao i čest hronicitet de...