Avrupa Birliği-Türkiye ilişkileri bağlamında Türk göçmenlerinin Avrupa baskısı yapan Türk gazetelerinde temsili

Çalışmada, Avrupa Birliği ile Türkiye ilişkileri bağlamında, Avrupa ülkelerine göç etmiş olan Türkiye kökenli göçmenlerin Avrupa baskısı yapan Türkçe gazetelerde 2008-2013 yılları arasındaki temsili incelenmektedir. Avrupa Birliği'nin ve Almanyanın Avrupalılık anlayışı, özellikle Almanya'da yaşayan Türkiye kökenlilerin entegrasyonu ile çok yönlü bir ilişki içinde olup İslam'ın ötekileştirilmediği, kültürel çeşitliliğin olumlandığı bir düzlemde Türkiye kökenlilerin Birlik üyeliğine etkisinin olumlu olacağı, entegre Avrupalı Türklerin değişen profilleriyle birlikte Türkiye-AB ilişkilerini de dönüştürecek bir potansiyel taşıdıklarına işaret edilmektedir. İlk kısımda göç ve göçmen kavramları, uluslararası göçün tarihsel gelişimi ve uluslararası göç kuramları; ikinci kısımda Batı Avrupa'daki Türkiye kökenli göçmenler, AB'nin göçe yönelik çeşitli düzenlemeleri ve yapılan anlaşmalar, Almanya, Fransa ve Hollanda'da Türkiye kökenli göçmenlerin değişen yüzü, Batı Avrupa'da göçmenlere ilişkin değişen algılar ve İslamofobinin gelişimi ve etkileri ile Almanya, Fransa ve Hollanda'da Türkçe medya incelenmektedir. Çalışmanın özgün araştırma kısmında ise beş yıllık bir süreci kapsayan medya içerik analizi yer almaktadır. Bu süreçte birinci kuşak göçmenler, dil bilmeyen, vasıfsız işçi profilinden; üçüncü ve dördüncü kuşak, iyi eğitimli, vasıflı Avrupalı Türklere dönüşmektedir. AB-Türkiye ilişkilerinde etkili bir role sahip olan göçmenlerin, "olumlu" nitelikleriyle köprü, "olumsuz" nitelikleriyle engel gruplar oluşturdukları çeşitli akademik araştırmalarda ele alınmıştır. Çalışmada bu grupların medyadaki varlığı, çoğunluk toplumuna entegrasyonları, toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel şartlarının gazetelerdeki olumlu ve olumsuz temsilleri incelenmektedir. Günümüzde artan iletişim ve ulaşım olanaklarıyla, Avrupalı Türklerin yeni ulusaşırı alanlar yarattığı bir gerçektir. Ancak, AB ülkelerinin çeşitli yasal düzenlemelerle birlikte göçmenlere bakışında kültürel alanda kısmî iyileşmeler olmakla birlikte, ekonomik açıdan gittikçe sertleşen politik bir yaklaşımın varlığı da bir gerçektir. Bu durum medya içeriği analizinde de karşımıza çıkmaktadır