Pron pozisyonda spinal cerrahi sonrası postoperatif görme kaybı insidansı

Ege Üniversitesi Nöroşirurji AD’da pron pozisyonda spinal cerrahi geçirecek 52 hasta ile yapıldı. Çalışma gözlemsel prospektif olarak planlandı. Yaşları 18 ile 65 yaş arası değişen, fiziksel durumu ASA I veya ASA III olan, pron pozisyonda spinal cerrahi uygulanacak gönüllü kadın ve erkek hastalar çalışmaya dahil edildi. Hastalara operasyondan bir gün önce, anestezi değerlendirmesinden sonra göz hastalıkları hekimlerince oftalmik muayeneleri yapıldı. Preoperatif değerlendirmelerinde rutin biyokimya değerleri, hemogram değerleri, yandaş hastalıkları (non-oftalmik), kullandıkları ilaçlar, alışkanlıkları (alkol, sigara) kaydedildi. Hastaların görme muayeneleri, postoperatif 2. günden itibaren ilk bir hafta içinde tekrarlandı. Preoperatif ve postoperatif görme muayeneleri arasında tespit edilen farklar kaydedildi. Hastalara ameliyathaneye alındıktan sonra standart monitörizasyon (noninvaziv arteriyel basınç, EKG, EtCO2, SpO2, ısı) işlemleri yapılıp: 16 G veya 18 G branül ile damar yolu açıldı. Anestezi indüksiyonunda 0.5 mg atropin, 3-5 mg/ kg tiyopental, 2 mcg/ kg fentanil, 0.6 mg/kg roküronyum kullanıldı. Oral endotrakeal entübasyon sonrasında, anestezi idamesi: %50 oksijen, %50 hava, % 6 desfluran, 0.25-1 mcg/kg/ sa remifentanil infüzyonu ile sağlandı. Nöromusküler bloker gereksinimi 0.1- 0.15 mg/kg rokuronyum bromid ile karşılandı. Operasyon sırasında hemodinamik değişiklikler, vücut ısısı, oksijen satürasyon değerleri, end-tidal karbondioksit değerleri 90. dakikaya kadar 5 dakikada bir, 90. Dakikadan sonra 30 dk’da bir kaydedildi. Operasyon masasında hasta pron pozisyona çevrildikten sonra, kafa yastığı ya da çivili başlık kullanımı kaydedildi. Operasyon masası yere paralel, nötr pozisyonda kaldı. Operasyon boyunca en az bir defa parmak ucundan veya arteriyel kan gazından (AKG) hematokrit kontrolü yapılarak kaydedildi. Peroperatif ERT, TDP, Trombosit transfüzyonu yapıldığında ne zaman ve ne miktarda yapıldığı kaydedildi. Operasyon bitiminde hastanın pron pozisyonda kaldığı toplam süre kaydedildi. Olgu servisteki normal yatağına ininceye dek herhangi bir postoperatif anestezik veya cerrahi problem olup olmadığı açısından izlendi. Herhangi bir görme problemi gelişmesi durumunda verilen telefon numaraları ile sorumlu araştırıcılara ulaşması istendi. Hastalar değerlendirmeye alınırken preoperatif ve postoperatif görme muayenesinde negatif yönde değişiklik olanlarla, herhangi bir değişikilik olmayanlar şeklinde karşılaştırıldı. İki grup arasında, ortalama yaş değerleri arasında görme muayenesinde değişiklik olanda (58±4 yıl), olmayana göre (45±11 yıl) anlamlı olarak yükseklik tespit edildi (p<0,001). Görme muayenesinde değişiklik olanda kadın cinsiyet oranı (10/11), olmayana göre (22/42) anlamlı şekilde fazla bulundu (p:0,035). Sistemik hastalık varlığı, görme muayenesinde değişiklik olan grupta (10/11), olmayan gruba göre (21/41), anlamlı derecede yüksek tespit edildi (p:,0034). Peroperatif efedrin kullanımı görme muayenesinde değişiklik olan grupta (5/11), olmayan gruba göre (5/41) anlamlı derecede fazla oranda bulundu (p:0,006). Peroperatif ortalama arter basınçları ortalamasının 180. ve 240. dakikalarında da görme muayenesinde değişiklik olan grupta (80±11 mmHg, 82±14 mmHg) , olmayan gruba göre (67±10 mmHg, 64±3 mmHg) anlamlı derecede yükseklik tespit edildi. Operasyon süresi, VKİ, sigara kullanımı, opere edilen vertebra seviyesi sayısı, peroperatif steroid kullanımı, kardiyak atım hızı, oksijen satürasyonu, end-tidal karbondioksit, preoperatif-peroperatif ölçülen en yüksek hematokrit ve hemoglobin farkı, peroperatif en düşük hematokrit miktarı açısından anlamlı bir fark bulunmadı (p