Oksipital epilepsili olgularda nörokognitif değerlendirme

Oksipital paroksizmli çocukluk çağı epilepsisi (OPÇE), çocukluk çağının selim fokal epilepsileri içinde ikinci sıklıkta görülmektedir. Selim kelimesi, epileptik nöbetin nadir tekrarlaması ve adölesan döneminin sonuna kadar kendiliğinden düzelmesi ve nörolojik/ nöropsikolojik bozukluk olmaması anlamında kullanılmaktadır. Çalışmada OPÇE’li olgularda bilişsel fonksiyonların değerlendirilmesi ve bulguların semptomatik oksipital epilepsili olgular ve sağlıklı kontrol grubu verileri ile karşılaştırılması amaçlanmıştır. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı’nda 1996–2005 yılları arasında izlenen OPÇE’li 17, semptomatik oksipital epilepsili 11 ve kontrol 17 olgu olmak üzere toplam 45 çocuk çalışmaya alındı. Çalışmaya alınan olgulara görsel uzaysal algılama başta olmak üzere bellek, öğrenme güçlüğü ve dikkat eksikliği gibi bilişsel fonksiyonların öğrenilmesini sağlayan Wechsler Çocuklar İçin Zekâ Ölçeği- Geliştirilmiş Formu (WÇZÖ-R), Görsel-işitsel sayı dizisi testleri; GİSD-B ve Bender Gestalt Görsel-Motor Algılama Testi (B-G) uygulandı. Performans IQ skorlarının geç başlangıçlı OPÇE’li olgularda kontrol grubuna göre düşük olduğu görüldü. Ayrıca semptomatik epilepsili grupta da performans IQ anlamlı düşük saptandı (p:0.00). GİSD-B testinde ise sadece semptomatik grupta kontrol grubuna göre anlamlı düşük puanlar bulundu. Görsel motor koordinasyonu değerlendiren Bender-Gestalt testinde organisite erken ve geç OPÇE’li olgularda kontrol grubuna göre yüksek bulundu (p:0.019, p:0.001). Kontrol grubu ile semptomatik oksipital epilepsili hastalar karşılaştırıldığında, beklenildiği gibi semptomatik grupta organisite oranı çok yüksek bulundu (p:0.00). OPÇE’li çocuklarda bilişsel değerlendirmenin yapıldığı çalışmalar çok sınırlıdır. Bu çalışma erken ve geç başlangıçlı OPÇE olarak ayrılıp olguların değerlendirildiği ilk çalışmadır. Çalışma sonunda OPÇE’li olgularda, özellikle geç başlangıçlı formda, görsel- uzaysal algılama, hafıza ve dikkat bozuklukları saptandı. Hastaların, akademik başarılarının dikkatli izlemi ve gerektiğinde nörokognitif işlevlerin değerlendirilmesi ve hastalara uygun eğitim desteğinin sağlanması gerektiği düşünülmüştür