Management of Bisphosphonate Related Osteonecrosis of the Jaws (BRONJ): A Retrospective Clinical Study

Bisfosfonata bağlı osteonekroz (BRONJ), bisfosfonat kullanan ve radyoterapi ya da ilgili kemik hastalığı hikayesi olmayan hastalarda, 8 haftadan uzun süren ve çene kemiğinin açığa çıktığı bir yumuşak doku yarasıdır. Güncel araştırmalar hastalığın patogenezi, çeşitli konservatif ve cerrahi tedavi yöntemler ve bunların klinik sonuçları üzerine yoğunlaşmıştır. Biz bu retrospektif çalışmada, 4 yıllık bir periyotta (2010-2014) BRONJ tanısı almış hastaların dosyalarını gözden ge- çirip, ilgili verileri toplayarak, BRONJ olgularının kliniğimizdeki yönetimini değerlendirmeyi amaç- ladık. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmaya, Amerikan Oral ve Maksillofasiyal Cerrahi Derneği tarafından yayınlanmış olan kılavuz ilkelere göre tanısı kesinleşmiş 70 BRONJ hastası dahil edilmiştir. Hastalığın evreleri ve her birinin tedavisi ile ilgili kantitatif ve kalitatif parametreler incelenmiştir. Veriler istatistiksel olarak incelenmiş ve tanımlayıcı olarak sunulmuştur. Bulgular: Defektlerin çoğunda, yumuşak ve sert dokularda tekrarlayan enfeksiyonun klinik bulguları olmadan iyileşme görülmüştür. Yapılan operasyonlar sonucunda iyileşme sağlanamayan ve hastalığın devam ettiği birkaç hasta tekrar opere edilmiş veya operasyonu kabul etmeyen hastalara palyatif tedaviye başlanmıştır. Sonuç: Günümüz klinik kılavuz ilkeleri kullanılarak BRONJ olgularının çoğuna öngörülebilir bir tedavi imkanı sağlanmaktadır. Buna ilave olarak, iyileşme potansiyeli göreceli olarak daha yüksek olan az sayıdaki hastada radikal cerrahi müdaheleden kaçınmak mümkün olabilecektir. Bu grup hastaları klinik takibe alarak, sökestre oluşumu sonrasında daha konservatif bir cerrahi müdahale olan sökestrektomi ile tedavi etmek mümkün olabilmektedir.Bisfosfonata bağlı osteonekroz (BRONJ), bisfosfonat kullanan ve radyoterapi ya da ilgili kemik hastalığı hikayesi olmayan hastalarda, 8 haftadan uzun süren ve çene kemiğinin açığa çıktığı bir yumuşak doku yarasıdır. Güncel araştırmalar hastalığın patogenezi, çeşitli konservatif ve cerrahi tedavi yöntemler ve bunların klinik sonuçları üzerine yoğunlaşmıştır. Biz bu retrospektif çalışmada, 4 yıllık bir periyotta (2010-2014) BRONJ tanısı almış hastaların dosyalarını gözden ge- çirip, ilgili verileri toplayarak, BRONJ olgularının kliniğimizdeki yönetimini değerlendirmeyi amaç- ladık. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmaya, Amerikan Oral ve Maksillofasiyal Cerrahi Derneği tarafından yayınlanmış olan kılavuz ilkelere göre tanısı kesinleşmiş 70 BRONJ hastası dahil edilmiştir. Hastalığın evreleri ve her birinin tedavisi ile ilgili kantitatif ve kalitatif parametreler incelenmiştir. Veriler istatistiksel olarak incelenmiş ve tanımlayıcı olarak sunulmuştur. Bulgular: Defektlerin çoğunda, yumuşak ve sert dokularda tekrarlayan enfeksiyonun klinik bulguları olmadan iyileşme görülmüştür. Yapılan operasyonlar sonucunda iyileşme sağlanamayan ve hastalığın devam ettiği birkaç hasta tekrar opere edilmiş veya operasyonu kabul etmeyen hastalara palyatif tedaviye başlanmıştır. Sonuç: Günümüz klinik kılavuz ilkeleri kullanılarak BRONJ olgularının çoğuna öngörülebilir bir tedavi imkanı sağlanmaktadır. Buna ilave olarak, iyileşme potansiyeli göreceli olarak daha yüksek olan az sayıdaki hastada radikal cerrahi müdaheleden kaçınmak mümkün olabilecektir. Bu grup hastaları klinik takibe alarak, sökestre oluşumu sonrasında daha konservatif bir cerrahi müdahale olan sökestrektomi ile tedavi etmek mümkün olabilmektedir