Akut tip A aort diseksiyonlarında oral antikogülan kullanımının sahte lümen açıklığı üzerine etkisi

Amaç: Akut tip A aort diseksiyonlu olgularda, postoperatif oral antikoagülan kullanımının distal aortdaki sahte lümen açıklığı üzerine etkisinin araştırılması. Hastalar ve Yöntem: Kliniğimizde akut tip A aort diseksiyonu tanısı konularak operasyona alınan ve dosya bilgileri, poliklinik kontrolleri ile kontrol bilgisayarlı tomografi (BT) kayıtlarına eksiksiz olarak ulaşılabilen 41 hasta çalışmaya alınmış ve verileri retrospektif olarak taranmıştır. Uygulanan cerrahi tipine göre hastalar iki gruba ayrılmıştır. Hastaların kontrol BT'leri taranarak, sahte lümenin açık kalma oranları değerlendirilmiştir. Antikoagülan kullanımının dışında, sahte lümenin açıklığı üzerine etkili olabileceği düşünülen preoperatif, intraoperatif ve postoperatif diğer risk faktörleri de araştırılmış ve istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Bulgular: Çalışmaya katılan 9'u kadın (%22.0) ve 32'si erkek (%78.0) toplam 41 hastanın yaş ortalaması 56.80±13.64 yıl (30-84) olarak bulundu. 21 olguda (%51.2) hipertansiyon mevcuttu. Ana semptom olguların 35'inde (%85.4) göğüs ağrısı idi. 16 olguya (%39.0) aortik kapak replasmanının eşlik ettiği asendan aort replasmanı cerrahisi (Bentall operasyonu) uygulanırken, 25 olguya (%61.0) ise yalnızca asendan aort replasmanı cerrahisi yapıldı. Hastaların ortalama takip süresi 43.98±26.37 ay (5-120) olarak bulundu. Gruplar arasında ortalama kardiyopulmoner baypas süresi (p=0.035) ve ortalama kros-klemp süresi (p=0.002) dışındaki tüm operasyon parametreleri açısından istatistiksel anlamlı fark bulunmamıştır. Ayrıca ortalama entübasyon süresi, yoğun bakımda izlem süresi, toplam hastanede kalış süresi ve ortalama takip süresi açısından da iki grup arasında istatistiksel anlamlı fark yoktu. Vakaların kontrol kontrastlı BT'leri değerlendirildiğinde, sahte lümenin toraks bölgesi için 34 olguda (%82.9), abdomen bölgesi için ise 33 olguda (%80.5) açık olduğu görüldü. Ameliyat tipine yani dolaylı olarak antikoagülan kullanımına göre ayrıntılı alt grup analizi yapıldığında hem toraks hem de abdomen bölgeleri için sahte lümen açık kalma oranları, gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (sırasıyla p=0.534 ve p=0.922). Sonuç: Akut tip A aort diseksiyonlu olgularda, postoperatif oral antikoagülan kullanımının sahte lümen açıklığı üzerine etkisi bulunmamıştır. Bu nedenle eş zamanlı aort kapak replasmanı gerekli görülen olgularda postoperatif dönemde antikoagülan kullanımı gerektirmeyen bioprotez kapak uygulamalarına yönelme zorunluluğu yoktur