Küreselleşme sürecinde etken bir rekabet aracı: Halkla ilişkiler ve reklam

Kapitalizmin gelişiminde bir aşama olarak tanımlanabilen küreselleşme, eski düşünce kalıplarının yıkılması ve yenilerinin hakim olması anlamına gelmektedir. Küresel dinamikleri temel alarak şekillenen yeni ekonomi; pazar, tüketici ve kalite gibi kavramların tümüyle değişmesine neden olmuştur. Tüm dünyanın bütünleşmiş bir pazar haline gelmesini ifade eden küreselleşme, paradigmada değişimi ve iş modellerinde rekabeti öngörmektedir. Bu anlamıyla yeni dünya düzeninin, insana özgü ve evrensel kavramlardan biri olan rekabete odaklandığını ileri sürmek olanaklıdır. Çağdaş yönetsel anlayışlar uyarınca çevresel ve örgütsel değişimleri yönetime yansıtması ve gerekli örgütsel düzenlemeleri gerçekleştirmesi öngörülen halkla ilişkiler, tanımlanmış örgüt amaç ve felsefelerine ulaşmayı kolaylaştırmakta ve rekabet yönetimi sürecinde önemli bir rol oynamaktadır. Örgüt ve örgütün etkileşim içinde bulunduğu kamu grupları arasındaki iletişimin yönetilmesini ifade eden halkla ilişkiler, küresel rekabet sürecinde etkin bir rekabet aracı olarak değerlendirilebilmektedir. İdeolojilerin yıkıldığı, simge ve imajların insanları yönlendirdiği yeni dünya düzeninde reklam, örgüt yönetimlerine rekabet üstünlüğü sunmakta ve örgütsel yaşam döngüsünün sürekliliğini sağlamaktadırlar. Dil, estetik ve formüller aracılığıyla kurgulanan reklam, küresel rekabet sürecinde imge ve düşüncelerin yayılmasında ve benimsenmesinde etkili bir rol üstlenmektedir. Küresel rekabet bağlamında insan odaklı felsefenin gelişimi ve yaygınlaşması, iletişim devrimi dolayısıyla kitle iletişim araç ve tekniklerinin çeşitlenmesi, halkla ilişkiler ve reklamın yönetsel düzeydeki önemini pekiştirmektedir. Tanımlanmış örgütsel amaç ve hedeflere ulaşmayı kolaylaştıran stratejik araçlar olan halkla ilişkiler ve reklam; küresel rekabet sürecinde örgütün dirik, yenilikçi ve yaratıcı yönünü temsil etmektedir. Örgütün kendinde içkin dinamizm, bilgi, yaratıcılık ve iletişim yeteneğiyle; kendi kendini uyumlaştırmasını, örgütlenmesini, sürekli olarak öğrenmesini ve evrinmesini sağlayan halkla ilişkiler ve reklam, örgüt yönetimleri tarafından etkin bir rekabet aracı olarak değerlendirilmeli ve kullanılmalıdır