Gazeteye verilen reklamların haber içeriğine etkisi

Reklam, kısaca, mal ve hizmetlerin geniş kitlelere duyurulması amacıyla kitle iletişim araçlarında bir bedel karşılığında yer alarak tüketicide satın alma davranışı yaratmaya çalışan mesajlar şeklinde tanımlanabilir.Sanayi Devriminden sonra ekonomik ve teknolojik gelişmeler, reklama duyulan ihtiyacı artırmıştır.Başlangıçta el ilanları şeklinde olan reklamlar, matbaanın icat edilmesi ve baskı makinelerinin geliştirilmesi sonucu gazetelerde yer almaya başlamıştır.Avrupa'da reklamın gazetelerde yer alması 16. Yüzyıl başlarında olurken bizde bu gelişme 19. Yüzyılın ortalarını bulmuştur.Yazılı basının ilk örneklerinden itibaren görülen reklamlar, aynı zamanda bu kuruluşların varlığını sürdürmesi açısından büyük bir önem taşımaktadır.Çünkü basın kuruluşları, yüksek teknolojilerle büyük sermaye gerektiren bir endüstri dalı olarak, tirajın sağladığı gelirden çok reklamlardan gelen gelirlerle ayakta kalabilmektedir.Ülkemizde basın kar amacı güden özel kuruluşlar olarak gitgide ekonomiyle eklemlenmiş, kartelleşmeyi de aşarak tekelleşme eğilimi göstermeye başlamıştır.Türk Basını açısından bunun ilk belirtileri 70'lerde görülürken 80'lerden sonra bu eğilim iyice belirginleşmiştir.Basının gücünün farkında olan iş çevrelerinin basına el atmasıyla birlikte, büyük sermaye gruplarının içinde yapılanan basın kuruluşları kamuoyu oluşturmak, halkı bilgilendirmek, gibi asli fonksiyonlarının yerine bağlı oldukları grubun çıkar ve ideolojisi çerçevesinde hizmet vermeye başlamıştır.Bu durumun ipuçlarını, basının, 20-25 yıllık dönemde sunum ve biçim, içerik ve dil olarak geçirdiği değişim süreçlerinde de görmek mümkündür.Gazetelerin siyasi gelişmelerden bağımsız, hafif, eğlenceli bir söylemle görsel malzemeye ağırlık vermeleri Türk Basını'nın yüzde 35'lik alanda haber ve yazıya yüzde 65'lik alanda reklam ve görsel malzemeye yer vermelerinde somutlanmaktadır.Aynı zamanda yüzde 35 lik alanda yer alan haberlerin reklam öğeleri barındırması, tüketime özendirici bir içerik taşıması tez konumuzun da ana sorunsalıdır. Türk Basını, içinde bulunduğu bu ekonomik yapılanma ve işleyişle içerikte kaliteyi yakalamak yerine lotarya ve promosyon çalışmalarıyla tirajını artırmaya çalışmış ancak başarılı olamamış ve okuyucunun gözünde saygınlığını ve inandırıcılığını yitirmiştir