Bazı Ege denizi ve Kuzey Atlantik balık türlerinin IEF (izoelektrik odaklama) yöntemiyle karakterizasyonu

Tür tayini çalışmaları, işleme teknolojisinde doğru türlerin kullanılmasının kontrolünde, ihracat ve ithalatı yapılan hammaddelerin orijin tayini çalışmalarında, tehlikede olan türlerin korunmasında yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu tezde, Ege Deniziʼne ait 38 balık türünün IEF (Isoelectric Focusing) tekniği ile sarkoplazmik protein şablonlarının oluşturulması ve bant analizleri çalışmaları, su ürünlerinde başlıca bozunma bileşenleri olarak kabul edilen amonyak, TMA, DMA ve TVB-N analizleri ile birlikte gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalar 7 Kuzey Atlantik, 3 Pasifik ve 2 Kültür Balıkçığı türü için de yapılarak başta benzer türler olmak üzere karşılaştırmaları yapılmıştır. Bu amaçla Almanyaʼnın Hamburg kentinde bulunan “Institut für Fischereitechnik und Fischqualität” a getirilen örneklerin öncelikli olarak bozunma analizleri daha sonra ise poliakrilamid jeller ile elektroforez uygulamaları ve jellerin optik düzeneğe bağlı olarak bant analizleri sözkonusu enstitüʼnün Biyokimya bölümüʼnde gerçekleştirilmiştir. Bulgular kısmında tüm türlerin verdiği bantların optik yoğunlukları, izoelektrik noktaları ile birlikte sunulmuştur. Bozunma bileşenlerinin analiz sonuçlarının tanımlama çalışmalarını etkilemeyecek düzeyde olduğu tesbit edilmiştir. Ege Denizi türleri içinde bantlar incelendiğinde ortalama izolektrik nokta değeri açısından en yüksek değeri (bazik bölge)7,91 ile tirsi, en düşük değeri (asidik bölge) 5,39 ile mezgit, bantların ortalama optik yoğunlukları ele alındığında en yüksek değeri 0,368 ile dil, en düşük değeri 0,129 ile köpek balığı vermiştir. Kuzey Atlantik türleri içinde bantlarının ortalama izoelektrik nokta değerleri açısından en yüksek değeri 7,14 ile uskumru, en düşük değeri ise 5,26 ile mezgit vermiştir. Bantların ortalama optik yoğunlukları açısından ise en yüksek değer 0,360 ile morinaya, en düşük değer ise 0,163 ile çaça balığına aittir. Çalışmayla esasen Ege Denizi türleri hakkında bu konudaki ilk bilgileri çok hassas olarak elde edip ham materyalde türlerin “parmak izleri” olarak tanımlanabilecek şablonların çıkarılması ile Ege Denizi türleri için hem bir veri tabanı oluşturmak hem de bu konuda ileride yapılacak çalışmalara ışık tutmak amaçlanmıştır