Bazı illerdeki soğuk hava depolarında narlarda sorun olan hasat sonrası hastalıkların belirlenmesi

Nar yetiştiriciliğinin hızla artış göstermesi ürünün uzun süre depolanması gerekliliğini doğurmuştur. Ancak bu aşamada ortaya çıkan fungal kaynaklı hastalıklar nedeniyle önemli ürün kayıpları görülmektedir. Bu çalışmanın amacı, soğuk hava deposu koşullarında saklanan nar meyvelerinde hasat sonrası görülen hastalıkların belirlenmesidir. Ayrıca hasat sonrasında yapılan uygulamalarla hastalıklar arasındaki ilişkilerin belirlenmesi araştırılmıştır. Bu kapsamda Antalya’da 26, Muğla’da 2 ve İzmir’de 1 olmak üzere toplam 29 soğuk hava deposu gezilerek sayım yapılmış ve örnek alınmıştır. Soğuk hava depolarına ait bilgi formları doldurulmuştur. Hastalık belirtisi gösteren meyvelerden örnek alınarak laboratuvara getirilmiş ve izolasyon yapılmıştır. Gezilen soğuk hava tesislerinde sayım yapılan depolarda ortalama hastalık oranının %1.02 ile %45.31 arasında değiştiği gözlenmiştir. Yapılan izolasyonlar sonucunda 29 soğuk hava deposunda ortalama olarak %40.77’lik bir oranla Botrytis cinerea ön plana çıkan hastalık etmeni olmuştur. Bunu % 17.64’le Coniella granati, %17.22’le Penicillium türleri, %12.95’le Alternaria alternata, %8.15’le Aspergillus niger ve %2.13’lük oranla Colletotrichum gleosporioides izlemiştir. Bu etmenlerin patojenisite testleri yapılmıştır. Soğuk hava depolarının nar depolama kapasitelerinin 200 ile 5500 ton arasında olduğu belirlenmiştir. Nar meyvesinin muhafazası için kullanılan ambalaj tiplerinde ise, soğuk hava depolarının %70’den fazlası modifiye atmosfer poşetleri, plastik viyoller ve kaşıt kırpıntıları kullanmaktadır. Hasat sonrasında tesislerin yaklaşık %50’si hiçbir işlem yapmazken, sadece %3’ü meyve yüzeyine fungisit uyguladıklarını belirtmişlerdir