Türkiye'nin yenilikçilik gücü ve imalat sanayi üzerine amprik bir uygulama

Çalışmada yeni ekonominin oluşumu ve dünya üzerindeki etkileri ile rekabetin küresel bir boyut kazanması nedeniyle firmaların sürekli takip etmek zorunda oldukları yenilikçilik faaliyetlerinin Türkiye imalat sanayi üzerindeki etkileri incelenmiştir. Bu bağlamda ilk olarak yenilik kavramı iktisat teorisinde değişik yaklaşımları içermesi nedeniyle, bu kavramın teorik temelleri ve yenilik ve teknolojik gelişmelerin büyüme modellerine nasıl dahil edildiği incelenmiştir. Daha sonra Türkiye’de uygulanan sanayileşme stratejileri ve gelişmeler kalkınma planları doğrultusunda ele alınmış ve bu doğrultuda Türkiye’nin yenilik göstergeleri bakımından dünyadaki konumu AB ve OECD ülkeleri ile karşılaştırmalı olarak analiz edilmiş ve gelişmiş ülkelere göre yenilik performansının oldukça düşük olduğu görülmüştür. Elde edilen sonuçlardan yola çıkarak 1980-2009 dönemi itibariyle Türkiye’nin yenilik performans trendi ele alınmıştır. Çalışmamızın ana merkezinde imalat sanayinin yer alıyor olması nedeni ile belli bazı yenilik göstergeleri açısından Türk imalat sanayini yapısal ve teknolojik analizi yapılmıştır. Analiz sonucunda Türk imalat sanayini olumlu fakat yetersiz bir performansa sahip olduğunu göstermiştir. Sanayinin temelini oluşturan imalat sanayi, yeniliklerin ortaya çıkması ve bu yeniliklerin üretime dahil edilmesi sürecinde önemli bir rol oynamasından dolayı incelenmesi tercih edilmiştir ve öncelikle yenilikçiliğin imalat sanayi üzerine olan etkilerini incelemek üzere yapılmış olan çalışmalar gözden geçirilmiştir ve daha sonra alt sektörler itibariyle 1992–2001 yılları arasında gerçekleştirilen AR-GE harcamalarının, sektörlerin katma değerleri üzerindeki etkisini görmek amacıyla ekonometrik yöntem kullanılmıştır. Yapılan analiz beklentilerimizi destekler nitelikte imalat sanayi alt sektörlerinde yapılan AR-GE harcamalarının katma değer üzerinde istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir. Bu bağlamda Türk imalat sanayinin içsel büyüme trendi çizdiği ve teknolojik gelişmeleri içselleştirdiği görülmüştür