Avrupa Birliği'nde çevre koruma politikaları ve Türkiye'deki yerli ve yabancı firmaların pazarlama politikalarına etkileri

Çevre kirlenmesi, kaynakların hızla azalması ve dogal güzelliklerin yıkıcı bir sekilde tahribatı çagımızın en önemli sorunlarındandır. Dünyanın gelecegini tehdit etmeye baslayan çevre sorunları, ülkeleri çevre korunması yolunda önlemler almaya zorlamakta ve bu durum uluslar arası boyutlara ulasarak uluslararası ticareti etkiler hale gelmektedir. Çevre koruma bilincinin ve çevre koruma hareketlerinin artması tüketicileri çevreye karsı duyarlı olmaya yöneltmektedir. Bu duyarlılık isletmeleri de üretim ve pazarlama faaliyetlerinde çevre koruma amaçlı stratejiler ve politikalar gelistirmeye zorlamaktadır. Bu noktada Avrupa Birligi çevre koruma politikaları, çevrenin, dogal kaynakların ve insan saglıgının korunması için uluslararası isbirliginin olusmasını saglayarak, üye ülkelerin yasalarında ve isletmelerin faaliyetlerinde çevreye duyarlı olmayı gerektiren yaptırımları içermektedir. ABʼye üyelik hedefi dogrultusunda ilerleyen Türkiye bu süreçte ekonomik ve sosyal hayatın bütün alanlarında oldugu gibi, çevre konusunda da köklü ve somut reformlarla Avrupa Birligiʼne uyum saglamayı amaçlamaktadır. Ayrıca ülkemizin en önemli dıs pazarı konumunda olan ABʼye girisinde, tarife dısı engel olarak sanayicinin karsısına çıkan çevresel standartlar ve ekolojik etiketler nedeniyle, bu çok önemli pazarda rekabet gücü kaybına ugramak istemeyen sanayicilerin bu alana giderek daha fazla önem vermesi ve isletme politikalarında buna uygun degisikliklere gitmesi gerekmektedir. Bu baglamda çalısmanın amacı, Avrupa Birligi ve Türkiyeʼdeki çevre koruma politikalarını degerlendirmek, karsılastırmak ve Türkiyeʼdeki yerli ve yabancı firmaların pazarlama politikalarına etkisini irdelemektir. Bu amaçla zmirʼde faaliyet gösteren yerli ve yabancı tekstil firmaları üzerinde anket çalısması yapılarak sonuçlar ortaya koyulmustur