Surgical treatment for ascending and arcus aortic diseases

Torasik aortanın diseksiyon ve anevrizmaları önemli bir cerrahi sorun olmayı sürdürmektedir. Cerrahi mortalite oranı diğer kardiyovasküler girişimlere göre daha yüksektir. Nörolojik hasar ve kanama en korkulan komplikasyonlardır. Bu yazı asendan ve arkus aorta lezyonlarındaki cerrahi tedavi sonuçlarımızı değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Kasım 1993 ve Ekim 1998 tarihleri arasında 155 olgu asendan ve/veya arkus aorta hastalığı nedeniyle opere edilmiştir. 90 olgu aort diseksiyonu, 65 olgu ise aort anevrizması nedeniyle operasyona alınmıştır. 127 olguya asendan aorta ve/veya hemiarkus replasmanı, 15 olguya total arkus replasmanı, 10 olguya distal arkus replasmanı, 3 olguya ise yama ile tamir uygulanmıştır. Ortalama kardiyopulmoner bypass süresi 151.5±40.2 (79-342) dakika, ortalama kardiyak iskemi süresi 78.9±32.5 (20-180) dakikadır. 124 olguda derin hipotermik sirkulatuvar arrest ve retrograt serebral perfüzyon uygulanmıştır. Ortalama sirkulatuvar arrest süresi 34.3±18.0 (2-74) dakikadır. Sirkülatuvar arrestten hemen önceki ortalama rektal ısı 16.1±1.90°'dir (10-21). Hastane mortalitesi %15.5 tir (24 olgu). Bunların 8 tanesi peroperatif, 16 tanesi postoperatif dönemde meydana gelmiştir. Bu olgulardan 16 tanesi akut aort diseksiyonu nedeni ile acil olarak operasyona alınmışlardır. Ölüm nedenleri 6 olguda sepsis ve multi-organ yetmezlik, 6 olguda aşırı kanama, 5 olguda düşük kardiyak debi, 3 olguda solunum yetmezliği, 2 olguda barsak nekrozu, 1 olguda inme, 1 olguda ise mediastinittir. 2 olguda inme (%1.3), 9 olguda ise geçici nörolojik disfonksiyon (%5.7) tespit edilmiştir. Asendan ve arkus aorta lezyonlarının tedavisinde en önemli sorun olan serebral perfüzyonun idame ettirilmesi için özel tekniklere ihtiyaç duyulmaktadır. Hipotermik sirkulatuvar arrest ve retrograt serebral perfüzyon yeterli serebral korunma sağlamaktadırlar. Altmış dakikanın üzerindeki sirkülatuvar arrest sürelerinde mortalite oranı artmaktadır. Olgunun klinik durumu mortaliteyi belirleyen en önemli faktördür