Şizofreni hastalarının kaudat çekirdek hacimlerinin yapısal manyetik rezonans görüntülemeleri ile üç boyutlu değerlendirilmesi

AMAÇ: Bu çalışmanın ana amacı, şizofreni hastalarında sağlıklı gönüllüler ile karşılaştırıldığında, kaudat çekirdek yapısında yapısal bir değişiklik olup olmadığı sorusuna ışık tutmaktır. YÖNTEM: Çalışmaya EÜTF Psikiyatri AD:'da tedavi görmekte olan 27 şizofreni hastası ile 23 sağlıklı kontrol alınmıştır. Hasta grubu ile ayrıntılı psikiyatrik görüşme yapılıp SCID-I (Structured Clinical Interview for DSM-IV Axis 1 Disorders, SCID-CV) ile tanıları doğrulandıktan sonra hastalık şiddetini ölçmek için Pozitif ve Negatif Sendrom Ölçeği (PNSÖ) uygulanmıştır. Hastaların kullanmış oldukları antipsikotik ilaçların klorpromazin üzerinden eşdeğer dozları hesaplanmıştır. Tüm örneklemin kranial Manyetik Rezonans Görüntülemeleri (MRG) çekilerek, ITK-SNAP programı ile kaudat çekirdeğin hacimleri ölçülmüş, SPHARM kullanılarak çekirdeğin şekil ve konformasyon analizi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar yineleyici ölçümler varyans analizi ile değerlendirilmiştir. BULGULAR: Çalışmamızın sonucunda; hasta ve kontrol grubu sağ ve sol kaudat çekirdek hacimleri açısından ANOVA ile analiz edildiğinde sağ ve sol kaudat hacmi hasta grubunda kontrol grubuna göre daha büyük saptanmıştır. Sol kaudat hacmi açısından bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Klozapin kullanan hasta grubunda sağ ve sol kaudat çekirdek hacmi klozapin kullanmayan hastalara oranla daha düşük bulunmuştur. Hasta grubunda PNSÖ ile alt grup ölçekleri ve eşdeğer dozları ile anlamlı korelasyon bulunamamıştır. SPHARM kullanılarak yapılan şekil analizinde şizofreni hastalarında, sağlıklı kontroller ile karşılaştırıldığında çekirdeğin baş ve kuyruk kısmında yapısal bir takım değişiklikler de gösterilmiştir. TARTIŞMA: Şizofreni hastalarındaki kaudat çekirdek hacmindeki büyüme tipik antipsikotik ilaç kullanımıyla ilişkili bulunurken, klozapin kullanan grupta bu büyümenin olmadığı görülmektedir. Şizofreni hastalarında kaudat çekirdekteki bir takım yapısal farklılıklar hastalığa özgül olabilir ve bazal gangliyon yapılarındaki bu bölgesel değişimlerin daha çok; nöronların pozisyonel ve işlem süreçlerindeki değişikliklerine bağlı olarak ortaya çıktığı sanılmaktadır