Çocuğun yaşamının ilk beş yılındaki eğitimine de en az beslenmesi veya sağlığı kadar önem verilmeye başlanması, XX. yüzyılın uygar toplumlarının eğitimsel açıdan kanımızca en belirgin özeliklerinden biri olarak kabul edilebilir. Yaşamın ilk yıllarının önemi, ta eski çağlardan beri, çeşitli toplumlarda üzerinde durulmuş olan bir konu olmakla birlikte, belirli bir uygarlık düzeyine ulaşmış toplumlarda bu denli yaygın bir biçimde kabul görmesi XX. yüzyıla özgü bir niteliktir. Konu ile ilgili olarak daha geçen yüzyılda başlayan araştırma ve çalışmalar, yaşadığımız yüzyılda da artarak sürmüş ve «çocuğun yaşamının ilk beş yılında aldığı etkilerin izlerini tüm yaşamı boyunca taşıdığı» görüşü giderek artan bir şekilde kabul edilir olmuştur