Eğitimden, toplumsallaştırma ve var olan politik sistemin sürekliliğini sağlamanın yanı sıra, üretim sürecinin temel bir girdisi olan insan gücünü yetiştirme (ve böylece gerek birey ve gerekse toplum için gelecekteki getirisi yüksek bir yatırım olma) işlevleri beklenir. Eğitimin ekonomik işlevi olarak adlandırılan son işlev, üretim sistemi içinde işgücü piyasasının nitelik istemi ile sunulan nitelikler arasındaki uygunluk sorunu üzerinde odaklanır. Üretim sürecinde talep edilen niteliklerin üretimi için, gerek yüksek getiri beklentisi içinde olan bireylerin, gerekse ulusal gelir artışı beklentisiyle kamu kesiminin eğitim yatırımlarına yönelmesi beklenir. Verimlilik, kişisel kazançlar** ve ulusal gelir artışında eğitimin katkısına ilişkin he...