Tezimizin konusunu ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması suçu (TCK m. 239) oluşturmaktadır. Daha önce meslek sırrının açıklanması suçu 765 sayılı Türk Ceza Kanununda düzenlenmekle beraber, 5237 sayılı kanunla daha ayrıntılı ve sırrın niteliği bakımından daha özel bir düzenleme getirilmiştir. Suçun önemine rağmen bu güne kadar uygulaması yok denecek kadar az olmuştur. Bunun nedenleri, açıklanan sırrın bir de şikayet yolu ile daha fazla kişi tarafından öğrenilmesinin istenmemesi, ceza davalarının uzun sürmesi ya da ispat zorlukları olabilir. Ancak Bankacılık Kanununda yapılan düzenleme ve halihazırda ticari sır, bankacılık sırrı ve müşteri sırrına ilişkin hazırlanan kanun tasarısı ile...